Mesajı Okuyun
Old 25-11-2020, 16:24   #2
Avukat Kaya

 
Varsayılan

Değerli meslektaşım, aşağıdaki kararlar sanırım sorunuza cevap verir mahiyettedir. İyi çalışmalar


T.C
YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2017/ 8410
Karar: 2018 / 8537
Karar Tarihi: 24.09.2018

(2004 S. K. m. 170/A) (6102 S. K. m. 678, 701, 702, 776, 778)

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Alacaklı tarafından borçlular hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senet>lerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, borçlu ...'nun, süresi içinde icra mahkemesine başvurusunda; keşideci imzası bulunmayan dayanak bononun kambiyo vasfında olmadığına ilişkin şikayetlerini ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkemece, davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verildiği, kararın borçlu tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemiz'in 2015/25917 Esas 2016/1900 Karar sayılı 25.01.2016 tarihli ilamı ile "mahkemece borçlunun şikayet dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, talebin dışına çıkılarak yazılı gerekçe ile şikayetin usulden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir" gerekçesi ile bozulduğu, mahkemece bozmaya uyulduğu ve borçlunun yetkisiz temsil ve kefalet hükümlerine göre bonodan şahsen sorumlu olduğu belirtilerek davanın reddine karar verildiği görülmektedir.

Takibe dayanak yapılan 18/06/2014 düzenleme, 10/09/2014 vade tarihli, 176.000 TL bedelli bonoda keşideci olarak borçlulardan ... Asansör San. ve Tic. A.Ş. ünvanının yazılı olduğu, diğer borçlu ...'nun ise kefil olarak adının yazılı olduğu, senette birbirinin aynı olan iki adet imzanın bulunduğu, takibin her iki borçlu aleyhinde başlatıldığı görülmektedir.

TTK'nun 776/1-g maddesi gereğince, takip konusu belgenin kambiyo vasfını taşıması için "senedi düzenleyenin imzasını" ihtiva etmesi zorunludur. Anılan maddede sorumluluk için sadece imzadan söz edilmiş, birden fazla imzanın bulunması koşul olarak öngörülmemiştir. TTK'nun 778. maddesi göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 678. maddesi gereğince; şirket yetkilisinin şirket kaşesi dışında senet üzerine atmış olduğu imza bizatihi kendisini sorumlu kılar. Yine TTK'nun 778. maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 701 ve 702. maddeleri gereğince, keşideci imzası dışında bononun ön yüzüne konulan her imza aval şerhi sayılır.

TTK'nun 702/1. maddesi hükmüne göre; aval veren kişi, kimin için taahhüt altına girmiş ise aynen onun gibi sorumlu olur. Ayrıca, bonoda lehine aval verilen kimse, mutlaka bono borçlusu olmalıdır. Bonoda sorumlu olarak görülmeyen bir kimse için verilen aval geçersizdir (Prof. Dr. Fırat Öztan Kıymetli Evrak Hukuku sayf. 802).

Somut olayda, muteriz borçlu, senet üzerinde keşideci imzasının bulunmadığını bu nedenle senetten dolayı borçlu olmadığını ileri sürmektedir. Takibe konu senet üzerinde keşideci olarak ... Asansör San. ve Tic. A.Ş.'nin yazılı olduğu ve dosya arasında bulunan ... Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün 27.04.2015 tarihli 84329644/63187-47876 sayı numaralı müzekkerede keşideci şirketin yetkilisinin... ve ... olduğunun bildirildiği, muteriz borçlunun şirket yetkilisi olmadığı anlaşılmaktadır. Düzenleyenin imzasının bulunmaması halinde, düzenleyen için aval vermiş olan da senet bedelinden dolayı sorumlu tutulamaz.Bu durumda,senette düzenleyenin imzasının bulunmadığı açık olduğundan, düzenleyen için aval veren şikayetçi borçlu, bono bedelinden dolayı sorumlu tutulamaz.

O halde mahkemece, İİK'nun 170/a maddesi uyarınca şikayetçi borçlu ... hakkındaki takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yetkisiz temsil hükümleri gereğince bonodan şahsen sorumlu olduğu belirtilerek davanın reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

Sonuç: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/09/2018 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
</b



T.C YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2016/ 26025
Karar: 2017 / 15573
Karar Tarihi: 14.12.2017
(6102 S. K. m. 701, 702, 778)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, aval veren borçlunun süresi içinde icra mahkemesine başvurarak, keşideci imzası bulunmadığından bonoların kambiyo vasfında olmadığını ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkemece, şikayetçi borçlunun iki imzayı da kabul ettiği gerekçesiyle itirazın reddine karar verildiği görülmektedir.

Takibe dayanak yapılan 11.11.2014 tanzim 30.01.2015 vade tarihli 7.260 TL bedelli bonoda düzenleyen olarak ...Geri Dönüşüm Ltd. Şti. isminin yazılı olduğu, şikayetçi ...'un ise avalist olarak senette yer aldığı, senette birbirinin aynı olan iki adet imzanın bulunduğu, takibin ... Geri Dönüşüm Ltd. Şti. ve ... aleyhinde başlatıldığı görülmektedir.

6102 sayılı T.T.K.’nun 778. maddesinin göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanunun 701. maddesi gereğince; bononun yüzüne konulan her imza aval niteliğinde olduğundan ve bono üzerine "kefil" ibaresi konsa dahi bu ibare, aval olarak nitelendirileceğinden, takip dayanağı senedi kefil sıfatıyla imzalayan muteriz borçlu da aval veren sıfatını taşır.

TTK'nun 702/1. maddesi hükmüne göre; aval veren kimin için taahhüt altına girmiş ise tıpkı onun gibi sorumludur. Ayrıca, bonoda lehine aval verilen kimse, mutlaka bono borçlusu olmalıdır. Bonoda sorumlu olarak görülmeyen bir kimse için verilen aval geçersizdir (Prof. Dr. ...Evrak Hukuku sayf. 802).

Somut olayda, muteriz borçlu, senette düzenleyenin imzasının bulunmadığını ileri sürmektedir. Düzenleyenin imzasının bulunmaması halinde, düzenleyen için aval vermiş olan şikayetçi, senet bedelinden dolayı sorumlu tutulamaz. Bunun tek istisnası, kambiyo senedi düzenlenmesi için vekaletname verilmesidir. Ancak dosyada, düzenleyen tarafından, avaliste verilen ve kambiyo senedi düzenleme yetkisini de içeren bir vekaletname bulunmamaktadır.

Bu durumda, senette düzenleyen imzasının bulunmadığı çekişmesiz olup, senet üzerinde atılı olan her iki imza da aval verene ait olduğundan, düzenleyen için aval vermiş olan şikayetçi borçlu, bono bedelinden dolayı sorumlu tutulamaz.

O halde mahkemece şikayetçi borçlu hakkındaki takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

Sonuç: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.12.2017 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)