Değerli meslektaşlar iki paydaşlı bir taşınmaz için açmış olduğumuz Ortaklığın Giderilmesi Davasında karşı taraf yargılama esnasında kendi payını müvekkile sattı.Bu durumda mahkeme aşağıdaki kısa kararı verdi.

Alıntı: G.D:Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklanacağı üzere; ......ili, .....İlçesi,Balaç Mah. , 9321 ada, 16 parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde ki ortaklığın giderilmesi davasında, davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, Sair hususların gerekçeli kararda açıklanılmasına, Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere, mahkememize veya başka yer Sulh Hukuk Mahkemesine verilecek dilekçe ile, istinaf yasa yoluna başvurulabileceğine ilişkin karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/03/2017

Mahkemenin UYAP üzerinden gördüğümüz bize tebliğ edilmeyen gerekçeli kararı ise şöyle:

Alıntı: .......Dava konusu taşınmazın son tapu kaydı incelendiğinde, davalı ve davacı hisselerinin temlik olduğu ve tarafların son haliyle taşınmazda hissedar olmadıkları anlaşılmıştır. Dava ortaklığın giderilmesi isteminden ibaret olup, dava konusu taşınmazın son tapu kaydından, gerek davalı gerek davacının hisselerini dava dışı 3.bir kişiye temlik ettiği anlaşıldığından konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Samsun ili, Atakum İlçesi,Balaç Mah. , 9321 ada, 16 parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde ki ortaklığın giderilmesi davasında, davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 2-Alınması gerekli 31,40 TL harçtan peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 2,20TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-Davacı vekiline vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacının üzerinde bırakılmasına, 5-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine, Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere, mahkememize veya başka yer Sulh Hukuk Mahkemesine verilecek dilekçe ile, istinaf yasa yoluna başvurulabileceğine ilişkin karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/03/2017

İlk olarak mahkemenin kısa kararı HMK321/2 md. gereği hükme ilişkin tüm hususları gerekçeleri ile beraber karşılamadığından yine bu fıkra gereği gerekçeli kararın bize tebliğ edilmesi ve istinaf süremiz tebliğ tarihten itibaren başlaması gerekmez mi?

İkinci olarak mahkemenin HMK 331/1 hükmündeki takdir hakkını -bana göre tarafların haklılık durumunu göz etmeksizin- kullanarak "Davacı vekiline vekalet ücreti takdirine yer olmadığına" ve "Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacının üzerinde bırakılmasına" ilişkin kararı doğru mudur?

İyi çalışmalar