Mesajı Okuyun
Old 07-06-2008, 14:02   #4
Av.Feridun Yurtsever

 
Varsayılan

Sözleşme hukukunun genel özelliği tarafların serbest iradelerinin belirleyici olmasıdır. Serbest iradeleri ile sözleşmeyi kuran tarafların, sözleşmenin kurulması aşamasında her konuda mutabakata vardıkları varsayılır. Eğer siz sözleşmenin bir hükmünün daha sonra geçersizliğini iddia ediyorsanız bunu yine borçlar hukuku kapsamında bir temele oturtmanız gerekmektedir. Yani bahsettiğiniz türden bir hükmün geçersiz olması ancak yine Borçlar Kanunu'nun sözleşmenin hükümsüzlüğüne neden olan hallerden birinin varlığında söz konusu olacaktır. Şahsi kanaatim sözleşmedeki böyle bir hükmün kural olarak geçerli olacağıdır. Zira sözleşmeyi imzalarken bu hükmü de okuduğunuz ve kabul ettiğiniz varsayılmaktadır. Ancak değerli meslektaşımın da belirttiği gibi nadir de olsa Tüketici Mahkemeleri, kursiyer lehine hükümler kurmaktadır.
Bono konusuna gelince; bildiğiniz gibi kambiyo senedi olan bononun asıl borç ilişkisinden mücerretliği ilkesi söz konusu olduğu için; sözleşmenin geçersiz olduğu def'ine dayanarak bono bedellerini ödemekten kurtulmanız, bono ile sözleşmeyi ilişkilendirebilmenize bağlıdır. Ancak hemen belirtmek gerekir ki; sözleşmeden doğan şahsi def'ilerin ileri sürülebilmesi için bononun sözleşmenin tarafuı olan kişinin elinde bulunması gereklidir. Bono usulüne uygun devredildiği taktirde sözleşme geçersiz olsa dahi bonoda yazılı bedeli, şahsi def'ileri ileri sürerek kurtulmak mümkün değildir. Umarım açıklayıcı olmuştur.