Mesajı Okuyun
Old 30-01-2007, 11:42   #14
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Sn.cLaW,

Devletin sosyal amaçları konusunda Adam Smith'in görüşlerini paylaşıyorsanız, sizinle farklı politik görüşlere sahibiz demektir. Bunu öncelikle belirtmeden geçemedim.

Alıntı:

En iyi devlet en az yöneten devlet değilmidir?


Öyle midir? En az yöneten devlet, yönetme işini kimin "sağduyusuna" bırakır acaba?

Neyse, bunları tartışmak bu forumun amacını ve konusunu aşacak. İyisi mi ben sosyal devlet ve doğrudan konumuz ile ilgili kısa bir açıklama yapayım.

Devlet, vatandaşlarının temel hak ve özgürlüklerini ( olayımızda ruh ve beden bütünlüğünü koruma hakkı diyelim) sağlama almak zorundadır. Bunun için de gerekli örgütlenmeleri oluşturmuş olmalıdır. Örneğin, sığınma evlerini kurmalı, kurulmuş olanlara ise ekonomik yönden destek olmalıdır. Örneğin, istismar edilen çocukların yetiştirme yurtlarında tacize uğramadan büyümesini sağlamalıdır. Örneğin, ödediğim vergiyi bana gerçekten de yol, su, elektrik olarak döndürmelidir. Örneğin, eğitim hakkıma ücretsiz olarak erişebilmem için gerekli tedbirleri almalıdır. Örneğin, vergilerimi hastanelere doğru şekilde yatırım yaparak kullanmalıdır. Örneğin,evsizler için barınma yerleri açmalıdır. Örneğin, işsiz kalan vatandaşları için istihdam olanakları yaratmanın yolunu aramalıdır ve işsiz kaldıkları sürede onları kaderine terk etmemelidir. Örnekleri çoğaltmak mümkündür.


Alıntı:
Şu adam alkoliktir,içer gelir seni döver evlenme

Bu ifade bir "aşırı okuma"dır. Konu, örneğinizde belirtildiği şekilde alkolizm teşhisi konulan vatandaşları toplumdan soyutlamak değildir. Konu, bu vatandaşları topluma kazandırırken etraflarına zarar vermelerini engellemektir. Devlet, vatandaşını çaresiz bırakamaz. Vatandaşının çaresiz hale getirilişine seyirci kalamaz. Zira devlet, bir vatandaş olarak benim için kurulmuş bir örgütlenmedir. Devlet , "kendisi için" varolma iddiası taşıyamaz. Devlet bu tedbirleri alırken salt kendi varlığının devamı adına despotlaşamaz ve vatandaşının hak ve özgürlüklerini de zedeleyemez. Çünkü, bir örgütlenme korumakta olduğu şeyi zedeleyerek onu koruyamayacağının temel bilgisine sahip olmalıdır.

Şiddet, toplumsal bir meseledir. Kol kırıldığı zaman, kırık kemik yenden fırlar. Bu anlamda, özel olan politiktir.

Bizim gibi, sosyal devlet örgütlenmesinin gelişmediği toplumlarda karşılıklı yardımlaşma çok önem kazanır. Çünkü, kendi selametimiz için kurduğumuz örgütlenme bizlere yardımcı olamamaktadır. Bu nedenle onun görevini bizler üstlenir, düşeni kaldırmaya çalışır, bunu yaparken bazen onu daha çok incitiriz. Şiddet görmüş bir insana nasıl yaklaşmanız gerektiğini biliyor musunuz, Sn. cLaw? Merhamet duyduğumuz aç insanların hepsini evlerimizde ağırlayabilir miyiz? TV.de gördüğümüzde içimizi acıtan , bizi kendi sıcak evimizden utandıran sefaleti kişisel minik servetlerimizle onarabilir miyiz? Yapamayız. Bunu yapması için bizden daha büyük ve geniş bir ağ şebekesi halinde örgütlenmiş bir organizasyona vergi veririz. Ve hatta bu organizasyona bizden vergi toplama yetkisi veririz. Sonra bu yetkiyi denetlemek isteriz. Verdiğimiz bu yetki gerçekten de kocasından dayak yiyen bir kadını kurtarmaya dahi yaramıyorsa ne yapacağız? Zaten en iyi devlet en az yönetendir mi diyeceğiz? Zaten bu bir sosyal ilişkidir, devlet buna karışmamalıdır mı diyeceğiz?

Ben diyemem. Hiçbir şey hikmetinden sual olunmaz değildir.

Saygılar.