İlk önce m. 123 açısından bakarsak bu maddenin gerekçesinde, bu suç tanımıyla cezalandırılan fiiller, kişiler üzerinde uygulanacak maddi veya cebri bir müdahale taşımamaktadır. Bu suç tanımı ile kişilerin prsikolojik , ruhsal sukun içinde yaşamak hakkını korumaktadır. Yani kişilerin vucüt bütünlüğüne yönelik yapılacak fiilleri bu madde kapsamında sayamayız. Sizin olayınız da ise kişi elindeki tabancayı A' ya doğrultarak ateş etmektedir yani A' vücut bütünlüğünü ihlal edici bir davranışta bulunmaktadır. Ayrıca ısrarla demesi de mağdura karşı aynı eylemi bir den fazla kere tekrarlaması anlamına gelmektedir. Bana göre bu olayda m. 123' ü uygulayamayız.
m.170 açısından bakarsak, burada kastının ne olduğuna bakmamız gerekir bana göre. Kişinin amacı ateş ettiği şahısları yaralamak, öldürmek mi yoksa sadece çevrede bir korku, panik yaratmak mı? Eğer genel güvenliği tehlikeye sokmak için yapmış ama bunun sonucunda bir kişinin yaralanmasına veya ölmesine neden olmuşsa madde 44 uyarınca yaralama veya öldürme suçundan dolayı kişi sorumlu olacaktır. Yani hem kişinin kastına göre hemde fiil sonucunda meydana gelen neticeye göre karar varmak gerekecektir. Yargıtay çoğu kararında kişinin hem m. 86 hem de m. 170 dolayısıyla cezalandırılması ilişkin kararları bozmuş ve bu durumlarda fikri içtima hükmünü uygulamıştır.