Mesajı Okuyun
Old 17-07-2003, 19:09   #1
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Soru Eşit Yarış Nedir? Berrin G. Delikçi

Eşit yarış nedir?


Başbakan Erdoğan'ın Pakistan gezisi çok ilginç.
Ortalıkta Pakistanlı kadın göremeyince, Pakistan Ulusal Meclis Başkanı Çavduru Emir Hüseyin'e "kadınlarınız nerede" diye sormuş?..
Sanki kendisinin etrafında çok kadın varmış gibi..
Sanki kadınların politikada, yaşamın çeşitli alanlarında var olmalarına çok duyarlıymış gibi..
Seçim zamanlarında kadınları kapı kapı dolaştırarak, erkek adayları seçtirebilmek için siyasi çalışma yaptırmaktan başka düşüncesi varmış gibi..
Peki, bu soru niye?
Sayın Erdoğan, bırakınız Avrup ülkelerinin Parlamentolarını, "yarım yamalak demokrasisi" bile olmayan, bu yoksul islam ülkesinin parlamentosunda bile yüzde 33 kadın kotası uygulandığını öğrenince bozulmuş muydu? Ne gezer... Türkiye'yi AB'ye sokabilmek için peş peşe uyum yasaları hazırlatan Başbakan, üzüleceği yerde, aksine Kasımpaşalı bir eda ile cinsiyet kotasına karşı çıkarak "Eşit yarış olması lazım, Öyle bir kota koymak haksızlık diye düşünüyorum. Bırakalım onlarda eşit yarışsın" diyerek ev sahibi Hüseyin'den "zaten bizde kotayı kaldırmayı düşünüyorduk" diye söz bile almış.
Sayın Erdoğan, bu sözleriyle sadece Türkiye'deki 20 milyon kadın seçmene değil, Pakistan'daki kadınlara da kötülük yapıyor.
Partisi AKP'nin programında "kadın politikaları" ile ilgili bölüme gözattığınızda zaten Sayın Başbakanın kadın haklarından ne anladığını açıkça görürsünüz:
"Kadınlar sadece toplumumuzun yarısını oluşturdukları için değil, Ôherşeyden önce birey ve sağlıklı nesiller yetiştirilmesinde birinci derecede etkin oldukları için', yılların ihmali sonucu biriken her türlü sorunlarıyla ilgilenilmesi, partimizin öncelik verdiği bir konudur".
Sayın Başbakan, partisinin programında da açıkça ifade edildiği gibi kadını sadece "sağlıklı nesiller yetiştiren bir anne" olarak görüyor. Aslında bu bakış açısı salt Sayın Başbakan ve partisine özgü değil. Merkez sağdaki partilerde, hatta kimi sosyal demokrat partilerin kadına bakışı AKP'den pek farklı değil.
Belki Sayın Başbakan "eşit yarışta olmaları" gerektiğini savunduğu Türkiyeli, hatta dünyalı kadınların durumunu bilmek ister, erkeklerle eşit mi, değil mi ?.. Biz kadınların gerçek eşitlikten ne anladığımızı...
Sayın Başbakan, kadınlar bütün dünyada işlerin yüzde70'ini yapmakta ancak yaratılan refahın yüzde 1'inden yararlanmaktadırlar. Çünkü siyasal karar alma mekanizmalarında, dünya parlamentolarında, yüzde 13.9'luk bir oranda temsil edilmektedirler. Bu oran, kadınlarla ilgili kararların neredeyse tamamının "siz erkekler" tarafından alındığını gösterir. Yani kadınlar çalışıp üretir ama yaptıkları işlerle ve kendi yaşamlarıyla ilgili karar alamazlar. Biliniz ki erkek olarak sizler, dünyanın her yerinde ve yaşamın bütün alanlarında iktidar odaklarını ele geçirdiğiniz ve kendi kurallarınızı yerleştirdiğiniz ve biz kadınları da bu kurallara uymaya mecbur bıraktığınız için, kadınların sahip oldukları hakları kullanabilmeleri, görünür görünmez birçok engeli aşmalarını gerektiriyor.
Sayın Başbakan, cinsler arasında gerçek eşitlikten söz edebilmemiz için, kadınların genel olarak kamusal yaşama katılımını sağlayacak, kadınlara karşı ayrımcılığı ortadan kaldıracak ve özel önlem uygulamalarına olanak sağlayacak yasal düzenlemeleri yapmanız gerekiyor.
Bu özel önlem uygulamalarının en önemlisi kadınların karar alma mekanizmalarında temsilini sayısal olarak arttırmaya yönelik kota uygulamalarıdır.
Biz kadınlar, siyasal alanda yaşadığımız eksik temsil sorunumuzu çözmek için karar organlarında, Pakistan'da bile olan yüzde 33 kadın kotasında ısrarlıyız. Her tür siyasal sürece katılımın belli bir cinsin tekelinde olmasını engellemek, karar alma süreçlerinde cinslerarasında dengeli bir dağılımı ve eşit temsili sağlamak için kota isitiyoruz Açıkça, biz kadınlar siyasetin vitrininde değil, içinde olmak için kota istiyoruz.
Sizin reddettiğiniz kotadaki yüzde 33'lük oran, Birleşmiş Milletler'in ve Avrupa Birliği'nin bilimsel standartlara göre saptadığı ve uyguladığı bir orandır.
Sayın başbakan, siz isteseniz de istemeseniz de birgün mutlaka siyasetin erkek egemen ortamını, davranış alışkanlıklarını, dilini ve gündemini değiştireceğiz.
Bizim kuşkumuz yok, sizin de olmasın.

Berrin G. Delikçi

Kazete