Mesajı Okuyun
Old 24-08-2013, 21:06   #4
üye42775

 
Varsayılan

"Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 139’da yer alan ön inceleme duruşmasına davete ilişkin düzenleme, hukukî dinlenilme hakkı ile doğrudan doğruya bağlantılıdır. Ayrıca bu hüküm emredici mahiyettedir. Bu nedenle, ön incelemenin yapılabilmesi için taraflara bir davetiye çıkarılması ve çıkarılan davetiyede, duruşma davetiyesi ve sonuçlarına ilişkin hususların dışında, tarafların bu duruşmada sulhe davet edilecekleri ve bu nedenle sulhe hazırlıklı gelmeleri, duruşmaya mazeretsiz olarak gelinmemesi halinde, diğer tarafın dava dosyasının işlemden kaldırılmasını isteyebileceği (m. 150); yargılamaya devam etmek isterse, diğer tarafın, yokluğunda rızası alınmaksızın iddiasını veya savunmasını genişletip yahut değiştirebileceği (m. 139, 141), ayrıca yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemeyeceği hususlarının ihtar edileceği düzenlenmiştir (m. 139, 150). Her ne kadar 6100 sayılı Kanun’un 139’uncu maddesinde öngörülen müeyyidelerin uygulanabilmesi için, “mazeretsiz olarak” ibaresine yer verilmemişse de, bu hüküm aynı Kanun’un 141 ve 150’nci maddeleri ile birlikte değerlendirildiğinde bu müeyyidelerin ancak mazeretsiz olarak gelinmemiş olması halinde uygulanabileceğinden kuşku duymamak gerekir. (ERMENEK, İbrahim. Hukuk Muhakemeleri Kanuna Göre Ön İnceleme, İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt:2, Sayı:1, Yıl:2011, s. 155)

"Ön inceleme aşamasında uyuşmazlığın tam olarak tespit edilmesi isteniyorsa, bu aşamada duruşmaya gelmeyen tarafı diğer tarafın muvafakati ile veya ıslah yolu ile iddiasını veya savunmasını genişletme yahut değiştirmek zorunda bırakmak; bu aşamada gereksiz zaman ve emek kaybına neden olabilir. Ayrıca, bu aşamada yasağın varlığının kabul edilmesi, uyuşmazlığın tam olarak tespit edilmesine de engel teşkil edebilir. Bu nedenle, uyuşmazlığın tam olarak tespit edilmesi ve dosyanın mümkün olduğu kadar eksiksiz tekemmül etmesi isteniyorsa, bu aşamada iddianın veya savunmanın genişletilmesi yahut değiştirilmesi herhangi bir sınırlamaya tabi olmamalıdır. Diğer taraftan, duruşmaya gelmemenin yaptırımı (ve gelen taraf için ödülü)1086 sayılı Kanun’un 409’uncu maddesinin karşılığı olarak Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 150’de düzenlenmiştir. Bu hükme göre taraflardan birisi mazeretsiz olarak duruşmaya gelmezse, ya dava dosyası işlemden kaldırılacak ya da mazeretsiz olarak gelmeyen taraf, gelen tarafın, yokluğunda yaptığı işlemlere itiraz edemeyecektir. Bu hüküm ortada iken, ayrıca başka bir cezanın (gelen taraf için ödülün) öngörülmüş olması, taraflardan birisinin aynı eylemi nedeniyle iki defa cezalandırılması dolayısıyla taraflar arasındaki menfaat dengesini bozabileceği gibi, adil yargılanma hakkının ihlali anlamına da gelir. (ERMENEK, İbrahim. Hukuk Muhakemeleri Kanuna Göre Ön İnceleme, İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt:2, Sayı:1, Yıl:2011, s. 153)