Mesajı Okuyun
Old 27-08-2007, 21:35   #36
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan Adalet Bakanlığı'nın görüşü







1.Müdafi olarak görevlendirilen avukatın,soruşturmanın amacını tehlikeye düşürmemek kaydıyla görevlendirme yazısı veya vekâletname ibraz etmek suretiyle soruşturma evrakının içeriğini inceleyebilir,

2.Vekâletname ibraz etmemesi hâlinde ise evraktan suret verilemez.

3. M
üdafiin soruşturma evrakını incelemesi veya suret alması, soruşturmanın amacını tehlikeye düşürebilecek ise, kanunla öngörülen istisnalar hariç Cumhuriyet savcısının talebi üzerine, sulh hâkimi kararıyla bu yetkisikısıtlanabilir.
Saygılarımla.
T.C.
ADALET BAKANLIĞI

Ceza İşleri Genel Müdürlüğü

Sayı : B.03.0.CİG.0.00.00.04.-3-2-170-2005/35987 31/08/2005
Konu : Soruşturması evresinde müdafiin

soruşturma evrakın incelenmesi ve

suret alması.




KONYA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA

İlgi
: 16/08/2005 tarihli ve 2005/4720 sayılı yazınız.

Cumhuriyet başsavcılığı tarafından yürütülmekte olan soruşturmalara ilişkin evrakın avukatlar tarafından incelenmesi ve suret alınması imkânının avukatın vekâletname ya da baro tarafından müdafi olarak görevlendirme belgesinin ibrazı hâlinde mümkün olacağı, söz konusu belgeleri ibraz edilmeden yapılan taleplerin reddedildiği ifade edilerek, belirtilen konuda doğan tereddüt nedeniyle görüş talebini içeren ilgi yazı incelendi.

Bilindiği üzere; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 36’ncı maddesinin birinci fıkrasına göre; “Herkes, meşrû vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.”

Öte yandan, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun;
“Müdafiin görevlendirilmesi” kenar başlıklı 150’nci maddesi uyarınca; “(1) Şüpheli veya sanık, müdafi seçebilecek durumda olmadığını beyan ederse, istemi hâlinde bir müdafi görevlendirilir.
(2) Şüpheli veya sanık onsekiz yaşını doldurmamış ya da sağır veya dilsiz veya kendisini savunamayacak derecede malûl olur ve bir müdafii de bulunmazsa istemi aranmaksızın bir müdafi görevlendirilir.
(3) Üst sınırı en az beş yıl hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmada ikinci fıkra hükmü uygulanır.
“Müdafiin dosyayı inceleme yetkisi” kenar başlıklı 153’üncü maddesi uyarınca; “(1) Müdafi, soruşturma evresinde dosya içeriğini inceleyebilir ve istediği belgelerin bir örneğini harçsız olarak alabilir.
(2) Müdafiin dosya içeriğini incelemesi veya belgelerden örnek alması, soruşturmanın amacını tehlikeye düşürebilecek ise, Cumhuriyet savcısının istemi üzerine, sulh ceza hâkiminin kararıyla bu yetkisi kısıtlanabilir.
(3) Yakalanan kişinin veya şüphelinin ifadesini içeren tutanak ile bilirkişi raporları ve adı geçenlerin hazır bulunmaya yetkili oldukları diğer adlî işlemlere ilişkin tutanaklar hakkında, ikinci fıkra hükmü uygulanmaz.
(4) Müdafi, iddianamenin mahkeme tarafından kabul edildiği tarihten itibaren dosya içeriğini ve muhafaza altına alınmış delilleri inceleyebilir; bütün tutanak ve belgelerin örneklerini harçsız olarak alabilir.
(5) Bu maddenin içerdiği haklardan suçtan zarar görenin vekili de yararlanır.”

“Soru
şturmanın gizliliği” kenar başlıklı 157’nci maddesi uyarınca; “(1) Kanunun başka hüküm koyduğu hâller saklı kalmak ve savunma haklarına zarar vermemek koşuluyla soruşturma evresindeki usul işlemleri gizlidir.”

Diğer taraftan; 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 4667 sayılı Kanun’la değiştirilen 2’nci maddesinin üçüncü fıkrası gereğince; “Yargı organları, emniyet makamları, diğer kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadî teşebbüsleri, özel ve kamuya ait bankalar, noterler, sigorta şirketleri ve vakıflar avukatlara görevlerinin yerine getirilmesinde yardımcı olmak zorundadır. Kanunlarındaki özel hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu kurumlar avukatın gerek duyduğu bilgi ve belgeleri incelemesine sunmakla yükümlüdür. Bu belgelerden örnek alınması vekâletname ibrazına bağlıdır. Derdest davalarda müzekkereler duruşma günü beklenmeksizin mahkemeden alınabilir.”

46’ncı maddesi gereğince; “Avukat, işlerini kendi sorumluluğu altındaki stajyeri veya yanında çalışan sekreteri eliyle de takip ettirebilir, fotokopi veya benzeri yollarla örnek aldırabilir. Avukatın onanmasını istemediği örnekler harca tâbi değildir.

Avukat veya stajyer, vekâletname olmaksızın dava ve takip dosyalarını inceleyebilir. Bu inceleme isteğinin ilgililerce yerine getirilmesi zorunludur. Vekâletname ibraz etmeyen avukata dosyadaki kâğıt veya belgelerin örneği veya fotokopisi verilmez.”

Ayrıca; 1 Haziran 2005 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren Cumhuriyet Başsavcılıkları ile Adlî Yargı İlk Derece Ceza Mahkemeleri Kalem Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin “Soruşturma evrakının incelenmesi” kenar başlıklı 45’inci maddesi uyarınca;“5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun başka hüküm koyduğu haller saklı kalmak ve savunma haklarına zarar vermemek şartıyla soruşturma evresindeki usul işlemleri gizlidir.

Müdafi soruşturma evresinde soruşturmanın amacını tehlikeye düşürmemek kaydıyla görevlendirme yazısı veya vekâletname ibraz ederek soruşturma evrakı içeriğini inceleyebilir ve dilekçeyle müracaatı halinde istediği belgelerin bir örneğini harçsız olarak alabilir.

Mağdur veya şikâyetçinin vekili soruşturma evresinde soruşturmanın amacını tehlikeye düşürmemek kaydıyla görevlendirme belgesi veya vekâletname ibraz ederek soruşturma evrakının içeriği ile elkonulan ve muhafazaya alınan eşyayı inceleyebilir ve dilekçeyle müracaatı hâlinde istediği belgelerin bir örneğini harçsız olarak alabilir.

Mağdur veya şikâyetçi soruşturmanın gizlilik ve amacını bozmamak şartıyla vekili olmadan da Cumhuriyet savcısından dilekçeyle başvurarak belge örneği isteyebilir.

Soruşturma evrakı soruşturmayı geciktirmemek kaydıyla Cumhuriyet savcısı huzurunda incelenir.”

Genel Müdürlüğümüzce çıkarılıp, adlî teşkilâta duyurulan 18/04/1995 tarihli ve 8-41 sayılı ve hazırlık soruşturması evrakının incelenmesi ve suretinin alınması konulu genelgenin iptali istemiyle açılan davada, Danıştay 8. Dairesi 10/03/1997 gün ve 1995/2929 esas, 1997/780 sayılı ilâmında; “Maddenin değişikliğinden önce hazırlık soruşturmasının gizliliği ilkesi müdafi için de geçerli iken, yeni düzenleme ile sadece müdafi açısından gizlilik ilkesi kaldırılmış ve müdafiye bu hak tanınmıştır. Madde kapsamı dışında kalanlar için gizlilik esası korunmuştur. Yasanın sadece sanık ve müdafiine tanıdığı bu hakkın kıyas yolu ile genişletilerek müşteki ve vekiline de tanınması hâlinde, yasa koyucunun amacına ters düşeceği açıktır.
Bu durumda, genelgenin yasa maddesine aykırılığından söz edilemez.Açıklanan nedenlerle yasal dayanaktan yoksun davanın reddine…” şeklinde karar vermiştir.

Danıştay Birinci Dairesi, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 4667 sayılı Kanun’la değiştirilen 2’nci maddesi ile ilgili olarak 10.04.2002 gün ve 2002/26-52 sayılı istişarî görüşünde; “1136 sayılı Avukatlık Kanununun 2 nci maddesinin 4667 sayılı Kanunla değiştirilen üçüncü fıkrasında sayılan kurum ve kuruluşlara, avukatlara görevlerinin yerine getirilmesinde yardımcı olma zorunluluğu getirilmiştir. Yardımcı olma zorunluluğunun kapsamı ve sınırlarını belirlemede avukatların görevleriyle ilgili olarak yukarıda yapılan açıklamalar göz önünde bulundurulmalıdır.

Bu kurumlara, kanunlardaki özel hükümler saklı kalmak kaydıyla avukatların gerek duyduğu bilgi ve belgeleri…incelemelerine sunmak yüklülüğü getirilmiştir.” ifadelerine yer verildiği görülmektedir.

Ceza muhakemesi hukukumuza göre, kanunun getirdiği istisnalar hariç, kamu davasının açılmasından önce yapılan soruşturmanın gizli olarak yürütülmesi gerekmektedir. Bu sebepledir ki, sanığın ifadesinin alınması ve sorguya çekilmesi, bilirkişi incelemesi, keşif ve muayene gibi soruşturma işlemleri sırasında kimlerin hazır bulunacağı kanunda ayrı ayrı belirtilmiştir. Gizliliğin amacı, suçun işlenmesinden kamu davası açılıncaya kadar geçen sürede sanık veya sanıkların gecikilmeden tespiti, firarlarınönlenmesi, suçla ilgili delillerin toplanması ve kamu davasının temelini teşkil eden hazırlık soruşturmasının eksiksiz yapılmasıdır.

Bu bakımdan; yukarıda sözü edilen kanun ve yönetmelik hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, soruşturma evresinde usul ve kanun hükümlerine göre müdafi olarak görevlendirilen avukatın,soruşturmanın amacını tehlikeye düşürmemek kaydıyla görevlendirme yazısı veya vekâletname ibraz etmek suretiyle soruşturma evrakının içeriğini inceleyebileceği, vekâletname ibraz etmemesi hâlinde ise evraktan suret verilemeyeceği, ancak, müdafiin soruşturma evrakını incelemesi veya suret alması, soruşturmanın amacını tehlikeye düşürebilecek ise, kanunla öngörülen istisnalar hariç Cumhuriyet savcısının talebi üzerine, sulh hâkimi kararıyla bu yetkisinin kısıtlanabileceği düşünülmekle birlikte, sorunun yasa ve yargı yoluyla çözülmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.


Nizamettin KALAMAN
Bakan a.
Hâkim
Genel Müdür V.