Mesajı Okuyun
Old 10-11-2009, 14:15   #10
halit pamuk

 
Varsayılan

1) Yargıtay'ın kararlık gösteren içtihatlarına göre, davada zorunlu mali sorumluluk sigortacısının yer alması halinde sigorta rücu davası, davalının ikametgahında da açılabilir. Burada bir tartışma yok zaten.

2) Yine 11. HD'sinin içtihatlarına göre, taşıma sözleşmesine hükümleri uyarınca açılan davalarda, sorumlu olanlar bakımından HUMK.m.21 uygulanmayacağı, tüm sorumlular için HUMK.m.9/II- C.1 Hükmünün uygulanacağı kabul etmiştir.

13. HD'Sİ DE bir kararında "Mahkemenin HUMK. 21.ve 9/3 maddesi ile HGK nu 24.2.1984 tarih, 11/772-153 s. kararı gereğince haksız fiilin birden fazla kişi tarafından işlenmesi halinde, haksız fiilin işlendiği yer mahkemesinin taraflar için ortak yetkili mahkeme olduğunu kabul etmesi ve haksız fiile dayalı olarak aleyhlerine dava açılan ancak yetkisizlik itirazında bulunmayan davalılar içerisinde yetkisizlik kararı vermesi ilke olarak doğrudur. Ancak bu ilke davanın yalnızca haksız fiile dayalı olarak açılması halinde uygulanması gerekir. Oysa yukarıda belirtildiği üzere davacı sözleşmeye aykırı davranmaktan dolayı sözleşmenin 30. maddesi gereğince 8.448.961.875 Tl. cezai şartta istemektedir. Davacı ile davalı Dusaş ltd. şti arasında yapılan sözleşmesinin 30. maddesinde "sağlık İşletmesi, kuruma gösterilen rapor ve fatura içeriğinde gönderilen işlemlerin (tetkik, tedavi) yapılmaksızın veya faturalarda yer almaması gereken basit sıhhi sarf malzemelerinin faturalandırıldığının saptanması halinde, sözleşmenin tabi olduğu fiyat tarifesinin ve faturalandırılan malzeme bedeli toplamının 5 katı tutarında parayı nakit olarak kuruma geri ödemeyi kabul ve taahhüt eder" hükümü vardır. Sair bir deyişle davacı sözleşmenin tarafı olan Dusaş ltd. Şti.den sözleşmeye dayanarak talepte bulunmaktadır. Bu davalı için uyuşmazlık sözleşmeden kaynaklanmaktadır. Haksız fiil için ön görülen yetki kurallarının sözleşme ilişkisinden doğan uyuşmazlıklarda uygulanması mümkün değildir. Davacı ile davalı Dusaş ltd. Şti. arasındaki sözleşmenin 38. maddesinde sözleşme uygulanmasından doğan uyuşmazlıklarda Ankara mahkemelerinin yetkili olacağına dair yetki sözleşmesi yapılmıştır. Bu sebeple davacı ile davalı Dusaş ltd. Şti. arasındaki uyuşmazlıktaAnkara mahkemeleri yetkilidir" (Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Esas : 2002/13870 Karar : 2003/2405)


3) Bunun haricinde, HGK 24.2.1984,11/772-153 kararına göre,

Dava sebebine göre, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan mahkeme belli edilmiş ise, davaya o mahkemede bakılır.Davalıların herhangi birinin ikametgahında dava açılabileceği kuralı artık uygulanmaz. Örneğin, haksız fiil nedeniyle açılacak tazminat davalarında haksız fiilin işlendiği yer mahkemesi, ortak yetkili mahkemedir. Hatta bu durumda davalılardan biri yetki itirazında bulunsa dahi mahkeme bütün davalılar hakkında yetkisizlik kararı vererek, dosyayı yetkili mahkemeye gönderir.

Kanaatimce ise, Her nekadar tüm davalılar hakkında yetkisizlik kararı verilemesi doğru olarak kabul edilmes ede en azından itiraz eden davalılar yönünden dosyanın tefrik edilerek karar verilmesi gerekir, diye düşünüyorum. ( 4. HD 28.01.1991T 1990/9696- 1991/424K)

Ancak 19. HD'sinin HGK kararı doğrultusunda uygulamaya devam ettiği yönünde şöyle bir içtihatla karşılaştım:
] Yargıtay 19. Hukuk Dairesi
Esas : 2004/280
Karar : 2004/1885

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı sebeplerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içerisinde davalılar Muhammed Genç ve Ahmet Genç vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Dava, birden fazla kişinin karıştığı trafik kazasından doğan maddi tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
Davalılardan Muhammed Genç ve Ahmet Genç savunmalarında, trafik kazasının Erdemli ilçesi sınırları içerisinde geldiğini bu sebeple davanın Erdemli Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğini belirterek yetki itirazında bulunmuşlardır.
- K A R A R -
Mahkemece, trafik kazasının oluşumunda kusuru bulunmayan Mehmet Yüksel ile Mehmet Metin hakkındaki davanın reddine, davalılar araç sahibi Muhammed Genç ile sürücüsü Ahmet Genç'in 6/8 oranındaki kusuruna isabet eden 2.052.500.000.-TL. maddi tazminatın adı geçen davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar Muhammed Genç ve Ahmet Genç vekilince temyiz edilmiştir.
HUMK.'nun 9/3 maddesi, "Davalı birden fazla ise, dava bunlardan birinin ikametgahı mahkemesinde açılır. Şu kadar ki, kanunla dava sebebine göre davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirli edilmiş ise, davacıya o mahkemede bakılır." Hükmünü içermekte olup, HUMK.'nun 21 maddesi de de, haksız bir fiilden mütevellik dava fiilin usulen bulduğu mahal mahkemesinde ikame olunabileceği hükümü getirilmiştir.
Bu halde mahkemece, birden fazla kişi tarafından istenen haksız eylemden kaynaklanan zararın tazminine ait davanın, davalıları tamamına karşı ortak yetkili mahkeme olan, haksız eylemin işlendiği yer mahkemesinde görülmesi gerektiği gözetilerek, davalılardan Muhammed Genç ile Ahmet Genç'in yetki itirazının kabulüne karar verilmek gerekirken yazılı gerekçe ile yetki itirazının reddinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan sebeple hükmün davalılar Muhammed Genç yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına peşin harcın istem halinde iadesine,1.3.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi