Mesajı Okuyun
Old 16-11-2011, 23:29   #282
janveljan

 
Dikkat toz ve kıvılcım

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Teşekkür ederim. Uzun bir mesaj yazmaya hazırlanıyordum. Ama önce hazırlık yapmam gerekiyordu. O yüzden şimdi özet yazayım. Kimse alınganlık göstermesin ama sadece "hukuk davası" alan meslektaşlarımızın çoğu, "savunma hakkı" konusunda "ceza davası da alan" meslektaşlar kadar hassas değiller. Bunun nedenlerinden birisi, ceza mahkemelerindeki yargılama esnasında savunmanlar karşısındaki yargıyı/iktidarı çok sert bulmaları ve çok haksızlığa uğradıklarını düşünmeleri olabilir. Ceza hakimi adeta devleti temsil ettiğini sanmaktadır. Daha asık suratlı ve daha sert olur. Statükocudur. Yasada yer almamasına rağmen her "gereği düşünüldü" denildiğinde avukatın ayağa kalkmasını ister. Çünkü aksi durumda devlet/iktidar aciz duruma(!) düşürülecektir. Aynı başlıklı foruma göz atın, yine "Bunu büyütecek ne var canım. Kalkmak ayıp mı" mealinde mesaj yazanların çoğu da "hukuk davaları" takip eden avukatlardır. Çünkü Devlet/İktidar/Erk ile sorunları yoktur.

İşkence gören müvekkili ile emniyette görüşen ceza avukatı, işkence ve insan hakları konusunda daha hassastır. Gözaltında müvekkilini göstermiyorlarsa görmek için, sınırları zorlar. Sistemi sorgular, iktidarla karşı karşıya gelir. Yeri geldiğinde iktidarla hasım yapılır. Telefonları dinlenir.

Yıllar önce DGM'de ilk siyasi davamı almıştım. Bu konuyu başka bir forumda da aktarmıştım. Müvekkilem aynı zamanda sekreterimdi. Ağabeyi geldi. Ben de ona sanki içime doğmuş gibi "emniyete görüşmeye gittiğinde yüksek bir avukatlık ücreti ödediğini" söylemesini öğütledim. Emniyete gittiğinde " Suat Bey çok iyi avukattır, kaç para verdiniz" diye sormuşlar. Daha 2 yıllık avukattım beni tanımaları mümkün değil. Araştırdıkları şey, örgüt avukatı olup olmadığım idi.

Başka bir olay...DGM'de selam alıp vermeyen başkan, ağır ceza mahkemesi başkanı olduğunda; kalemde dosya incelerken bana "nasılsınız Suat Bey "demişti.

Konuya sizin hatırınız için girdim. Dediğim gibi hazırlıklı değildim. Daha sonra devam ederim belki. Ama konunun özünü iktidar(Hükümet değil) ile savunma hakkının mücadelesi oluşturmaktadır.


Ben önceki cevabımda bana ceza davası alıp almadığım yönünde yöneltiğiniz sorunun ve alınacak cevabın tartışma konumuza bir katkısının olmayacağını ifade etmiştim.Yukaırdaki kimi meslektaşlarımca oldukça beğenilen cevabınızdan sonra da aynı şekilde düşünüyorum.

Evet hukuk dosyalarım kadar yoğun olmamakla birlikte ceza davalarım da var, ağır ceza dosyalarında müdafiliğimde .Ancak bunun aksi de olsaydı bu durum benim “savunma konusunda hassas olmamamı” “Devlet/iktidar/Erk ile sorunsuz” olmamı gerektirmezdi.Tıpkı salt ceza işi yapan bütün avukatlar için tam tersinin kabul edilemeyeceği gibi.

Benim sırf muhalefet yapmak için muhalif tavır takınmak gibi bir derdim yok.İktidar sahiplerinin tüm uygulamalarını onaylamak ve savumak gibi bir zorunluluğumda.Bunları şahsi bilgi ve birikimlerimin,tecrübelerimin süzgecinden geçirir kimisini onaylar ve destekler kimisine ise karşı koyar ve en sert şekilde eleştiririm.

Benim forum konusundaki düşüncelerim tüm açıklığıyla ortada duruyor.Bunlara katılmaz ve doğru bulmadığınızı söyleyebilirsiniz.Bende sizden bu konudaki düşüncelerimin neden yanlış olduğunu, size göre doğruların neler olduğunu gerkeçeleriyle dinlemek isterim.Bu konuda sabit fikirli değilim.emrahcevik adlı meslektaşımın görüşlerinden yararlandığım ve desteklediğim gibi sizin aksi yöndeki düşüncelerinize de değer verir ve belki de onaylayabilirim.

Bu yöndeki düşüncelerimin şekillenmesinde ceza dosyalarımın azlığı ya da çokluğu gibi, kim bilir belki ilkokul sıralarında yaşlı ninmden dinlediğim hikayelerin ,masalların da etkisi vardır.Ancak orta yerde duran fikirlerimi eleştirmek ve kendi düşüncelerinizi paylaşmak yerine Freud vari analizlere girişmenin bu tartışmaya bir faydasının olmadığını düşünüyorum.

Namık Kemal Barika-i hakikat müsademe-i efkardan doğar demiş. Fikirlerimizi tokuşturalım ki hakikatın kıvılcımı ortalığı aydınlatsın.Fikirlerimiz yerine ceza ve hukuk dosyalarımızı tokuşturursak hakikat kıvılcımı yerine mebzul miktarda toz çıkar ortaya.Suat bey sizi bilemem ama kronik alerjik rinitten muzdarip biri için bu hiç de istenen bir şey değil inanın.