öncelikle şunu belırteyım konu başliğini kesinlıkle tasvip etmıyorum. hatta kınıyorum..
evet okumayan bır toplumuz ama bu sebepten dolayı türk toplumuna böyle ağır bır ıthamı yapmanın yersız olduğu kanaatındeyım...
türk toplumunda kitap okuma kültürünün olusmamasının cok değişik nedenlerı vardır. tarihi kaynaklar incelendiği zaman türklerın yazı kullanmaya diğer uygarlıklara oranla yuzlerce yıl sonra başladıkları gorulur. bilmem alp er tunga sagusunu okuyan varmı. bu sagu türkler yazıyla henuz tanısmadan meydana gelmıstır. ama bu eserde derin bir zengınlık vardır. bu da şunu gosterıyor kı bızde cok zengın bır sozlu kultur meydana gelmıstır. osmanlı kaynakları ıncelendığı zaman -istanbul için konuşuyorum- hattat sayısının tahmını nufus oranına gore cok asağilarda kaldığı goruluyor. bunun sebebi eskıden berı okumaya ihtıyacı olmayan bır toplum olmamızdan kaynaklanır. okumaya olan ihtıyaç sozlu ıletısımle kapatılagelmıs ve genlerımıze işlemıstır.
islamlık oncesi turk toplumunda yuğ sagu..vs gıbı toplantılar ıle karsılıklı gorus alısverıslerı yapılır bılgıler ve ılgıler paylasılırdı ve bunlar tum halka acık olurdu.
islamiyetle tanısmakla bu uygulama bıraz şekıl değiştirerek devam etti. cuma namazları, cem evleri, dergahlar ve tekkeler ınsanlar buralarda sureklı toplanıp sohbet ederek bılgıye olan açliğini gıderıyordu. zaten o yıllarda kıtap okuma dıye bır kulturun olusması beklenemez. son yuzyıllara yaklasıldığında sozlu kultur mahhalle kahvehanelerını doğurdu insanlar buralarda bıraraya gelıp karşılıklı bilgi alişverişinde bulundular.
gunumuze gelındığınde ise insanımız hala sıkı bır dıyalog içerisindedir.alt kattakı komsunuz hukukı değerı olan bı haber yakaladığında hemen sıze danısır ''bu nedır ne değildir'' diye sorar. çunku bu konuda onu tatmın edecek bılgı sızdedır. hala bılgıye olan susuzluğunu sozlu iletişimle gıdermeye calısır. bizler dahi hukuki bilgi ve yorumlarımızı burada paylaşmak suretıyle sozlu kulturun bızdekı onemını kanıtlamıs oluyoruz. yoksa şu an bu yazıyı okumak yerine elinizde bir kitap olabilrdi. avrupada insan ilişkilerının bu kadar sıkı olduğunu sanmıyorum. bu sebeple cehaletını ortadan kaldırmak ıcın farklı bır metod deneyecek, kıtap okuyacaktır.
Anadoluda okuma yazma dahi bilmeyen bir nineden en usta şairleri bile kıskandıracak güzellikte maniler dinleyebilirsiniz. şimdi bu nine cahilmidir kaçımız bu kadar güzel şiir yazabiliriz. en güzel masalları en cezbedici hikayeleri yine onlardan dinleriz.
kıtap okuma istatıstıkı olarak tabanlarda seyreden ulkemız tv izleme(YAYINLARIN KALITESI TARTISILIR TABI) oranlarında bası cekıyor. bu bile hala sozlu kulturun, folklorun, bızde ne kadar değer tasıdığının gostergesıdır.
kıtap okumamanın cehaletın gostergesı olduğu fıkrıne katılmıyorum. evet okuyan bır toplum olsun bende istıyorum fakat bızım kulturel yapımız bunu kaldıramıyor bellıkı. herkes bılgıye actır ve bu aclığını farklı sekılde bastırır aynı sekılde toplumlarda. bızım toplumumuzda bunu iletişim kurarark bastırıyor.
kitap okuma oranları dusuk ise kıtabın fonksıyonunu tv ve diğer sozlu öğelere yuklemek gerekıyor bence cunku toplum bunu istıyor.

evet okumayan bır toplumuz ama CAHİL DEĞİLİZ.
SAYGILARIMLA...