Mesajı Okuyun
Old 13-01-2007, 11:42   #6
Tiocfaidh

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan gulbeyaz
sayın av.n.ezgi sizin bir konuda dıkkatınızı cekmek ısterım..ne yazık kı -Tiocfaidh-in belirttigi gıbı vatandaslık işlemleri sorunsuz bir sekılde cözulememektedir.. uzgunum ama siz ogrencısınız ve hukuk ogrenımıne devam etmektesınız vatandaslık işlemlerinizi halledebılmenız ıcın Turkıyede ikamet etme sartını yerıne getırmenız olanaklar dısında.. ayrıca bu prosedur en az 3bucuk yıl surmektedır..yani siz 3bucuk yıldan evvel turk vatandası olmanız ımkansız.. kı bu asgari süre! hoscakalın

Sayın Gülbeyaz'ın bu mesajı üzerine yanlış anlaşıldığını düşündüğüm bir önceki mesajım hakkında bazı konulara açıklık getirme gereğini duydum.

Bunlardan birincisi; trafikten ehliyet almanın dahi 5 aylık bürokratik bir posedüre tabi olduğu Türkiye'de, Ezgi hanım'a "İçişleri Bakanlığı'na başvurun, nüfus cüzdanınız ertesi gün elinizde" şeklinde gerçek dışı bir cevap vermedim. Sadece T.C vatandaşlığını kazanmasının mümkün olduğundan ve eğer Türk tebaası sayılan topluluklardan birisine mensup ise bürokratik sürecin daha kısa süreceğinden bahsettim(Bu süreç 1 yıl da sürebilir, 3 yıl da, 5 veya 10 yıl da. Ancak Bulgaristan'dan 'Türk tebaası mensubu' sıfatıyla vatandaşlık başvurusunda bulununan bir kişinin Arjantin, Nikaragua veya Honduras uyruklu bir diğer başvuru sahibinden daha imtiyazlı olduğunu belirtmek istemiştim).

İkincisi; kişi Bulgaritan'da eğitim gördüğü sırada ikametinin Türkiye'ye alınmasında MK hükümlerine göre mümkündür. Zira MK'nın 22. maddesine bir öğretim kurumuna devam etmek için bir yerde bulunma yerleşim yerinin o yer olduğu sonucunu doğurmaz. Bulgaristan'da eğitim gören bir kişi pekala ikametgahını Türkiye'ye aldırarak buraya yerleşme amacını olduğunu gösterebilir, dolayısıyla da TC vatandaşlığının kazanılması için gereken temel şartları yerine getirebilir. Bu sırada Bulgaritan'da eğitim görüyor olması buna mani değildir, zira 6'şar aylık dönemlerde Türkiye'yi giriş yapması Türkiye'deki ikametgahını muhafaza etmesi için yeterli olacaktır.

Üçüncüsü; hukukçular olarak, normal vatandaşlardan farklı şekilde, yapmamız gereken kanun maddelerini yorumlamak ve özellikle kanun boşluklarını doldurmak suretiyle insanlara hizmet vermektir. Kanun hükmünü lafzen olduğu gibi kabul etmek ve hükmün bu halinden medet umulmayacağı görüşüne kapılmak bir hukukçu için fikrimce fazlaca umutsuz bir tutum göstergesidir.

Saygılarımla