Mesajı Okuyun
Old 19-06-2010, 00:48   #34
Muhsin KOÇAK

 
Varsayılan acılara can doğramak

Soğuk kış gecelerinde kanat çırpan bir serçedir düşler, yaralı...
sabahın belirsizliğinde üşümektir kaldırımlarda, uykusuz... endişeli...
yatağı karton kağıt, yorganı kar tanesi, donakalmaktır umutlarda.
uyukulara direnmektir matemli nefeslerde bazen hayat...

Gök yüzü gece ile uyum içinde, kap kara... yarınlar gibi...
Pencereye vuran kartaneleri davetsiz azraildir sanki,
ve bir bakarım ki yer yüzü bembeyaz gelinlik kız gibi,
bir yanı mutluluk bir yanı acı keder dolu,
hüzünlü gülücükler dağıtır sokaklara...
hasret göz yaşları, bir damla kan olur,damlar al yanaktan...
gök yüzü kızıl kırmızı, doğranmış yürek gibi...

Berdel acılara doğranır sevda her gün batımı,
saatler gün,
günler ay,
aylar yılları doğurur serseliğinde yaşamı,
ve sonrasında ...
akrep ile yelkovan arası tükenen nefeslerde boğulur can...


Bir yanı sıla,
bir yanı hasret,
bir yanı yalnızlık,
ve bir yanı yoksulluk...
alayacağın dört yanı acılarla dolu...
kimbilir kaç şiddeinde sarsılır yürek,
kaç bin desibel titreşimle yükselir feryadı,
kim bilir ?

ölüme gülümsemektir aslında doğmak,
Tabiatın acımasızlığına,
karına,
boranına isyandır güneşe vuslat kardelen...
acılara yürek doğramaktır belirsizliklerde,
Avuçlara sım sıkı saklanmış umuttur kuytularda ...
sevda değirmeninde öğütmektir bedeni yaşamak...

of gardaş of...

uçurumlarda asılı umutlardır bedenimden pul pul dökülen,
yarını gaspedilmiş üşüyen bedenlerde takılıyım,
aç yatan canlarda kıyılır tenim,
umutları yiten intiharlarında asılıyım hayatın ...

giden can,
yüreğime damlayan kan,
yiten umut,
tenden doğranmaktır uğruna..
bin bir çiçekte yeniden dirilmek de olsa...

acılara can doğramak...


KOÇAK
İSTANBUL
04/01/2010 04:25 h.