Mesajı Okuyun
Old 02-11-2009, 23:02   #13
Av.Feridun Yurtsever

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Oktay
Sayın Av. Feridun Yurtsever,
Ben de sizin dediğiniz gibi bu uygulamanın hukuka uygun olmadığını düşünmüştüm. Bu yüzden ilk aşamada söz konusu uygulamaya sebep olan meclis kararının iptali talep etmeyi düşünüyorum. Fakat araştırdığıma göre söz konusu meclis kararı 2008 senesine ait. Fakat uygulamaya henüz geçen hafta başlandı. İYUK md. 7 uyarınca da meclis kararı ilan edilip kesinleştiği için itiraz süresini kaçırmış durumdayım. Fakat uygulamaya henüz başladığı için "uygulamayı gördüğümde söz konusu işleme muttali oldum" diyerekten söz konusu işlemin iptali için de iptal davası açmayı düşünüyorum. Fakat bu davamın herhangi bir sebeple reddeilmesi durumunda artık ikinci şansımız olan "geçit hakkı" istenilip istenilemeyeceği hususunda kaygılarım var. Sayın Feridun Bey, sizin söz konusu işlemin iptali hususundaki (süre, hukuka aykırılık) gibi konularda görüşlerinizi öğrenebilir miyim. Şimdiden teşekkürler..
Sayın Av.Oktay,
Detaylı bir inceleme neticesinde, imar planının uygulanmasında dair bir işlemin varlığından sözedebiliyorsak, uygulanan işlem ile birlikte dayanağı imar planının da davaya konu edilmesi -idari dava açma süresi içerisinde- mümkündür. Bunun takdiri de size aittir. Bu konuya ilişkin bir Danıştay kararını aşağıda ekledim. Umarım yardımcı olur. Saygılarımla.

T.C.
DANIŞTAY
İDARİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU
E. 2005/2467
K. 2006/503
T. 8.6.2006
İNŞAAT İZNİ VERİLMESİ TALEBİ
• DÜZENLEYİCİ İŞLEM
İMAR PLANININ UYGULANMASI

2577 s. Yasa m. 7

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, İstanbul İli, Büyükçekmece, 1. Bölge, ... ada, ... parsel sayılı davacının mülkiyetinde bulunan taşınmaza inşaat izni verilmesi isteminin reddi yolundaki 30.10.2001 günlü, 2380 sayılı Belediye Başkanlığı
işlemiyle dayanağı olan 4.6.2000 günlü, 90 sayılı belediye meclisi kararıyla kabul edilen imarplanı değişikliğinin iptali istemiyle açılmıştır.

İstanbul 2. İdare Mahkemesi 26.6.2002 günlü, E:2001/1681, K:2002/902 sayılı kararıyla; davanın belediye meclisi kararı ile kabul edilen
imar planlarının taşınmaza ilişkin kısmının iptali istemiyle açıldığı, bu planların 15.6.2000 ile 17.7.2000 günleri arasında askıya çıkarılarak ilan edildiği, son ilan tarihini izleyen günden itibaren yasal dava açma süresi geçirildikten sonra 26.11.2001 günü açılan davada süre aşımı bulunduğu gerekçesiyle davanın süre yönünden reddine karar vermiştir.

Bu karar temyiz incelemesi sonucunda; Danıştay Altıncı Dairesinin 11.5.2004 günlü, E:2002/6974, K:2004/2942 sayılı kararıyla; davacıya ait parselin bulunduğu alanda belediye meclisinin 4.6.2000 günlü, 90 sayılı kararı ile 1/1000
uygulama ve 1/5000 ölçekli nazım imar planlarında değişiklik yapıldığı, böylece parselin kısmen imar yolu, kısmen yeşil alan olarak ayrıldığı, davacının 23.10.2001 günlü başvurusuyla parselinde konut yapmak amacıyla inşaat izni verilmesi isteminde bulunduğu halde dava konusu işlemle taşınmazın imarplanındaki durumu belirtilerek istemin reddi üzerine, dava açma süresi içerisinde imarplanının uygulamaişlemi olan inşaat izni verilmemesine ilişkin işlem ile dayanağı olan imar planlarının birlikte iptalinin talep edildiği anlaşıldığından, davanın süre yönünden reddi yolundaki temyize konu kararda isabet görülmediği gerekçesiyle bozulmuş ise de; İdare Mahkemesince, bozma kararına uyulmayarak, imar durum belgesinin, ilgililerin taşınmazları hakkında bilgi edinmek amacıyla belediyelere müracaatları üzerine düzenlenen ve taşınmazların imarplanındaki fonksiyonu, varsa yapılaşma koşullarını belirten bilgi maliyetinde bir işlem olduğu, kesin ve icrai bir yönü bulunmayan bu imar durum belgesi esas alınarak imarplanına karşı dava açma süresinin yeniden başlatılmasına yasal olanak bulunmadığı, ancak imarplanının uygulanması anlamında taşınmazın kamulaştırılması üzerine davacının, imarplanına veya kamulaştırma işlemine yahut her ikisine karşı birlikte dava açma hakkının bulunduğunun da belirtilmesi suretiyle ilk kararında ısrar edilmiştir.

Davacılar, 31.12.2004 günlü, E:2004/2727, K:2004/2684 sayılı bu ısrar kararını temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedirler.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7. maddesinin 4. fıkrasında; "ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava
süresi, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlar. Ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililer, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilirler. Düzenleyici işlemin iptal edilmemiş olması bu düzenlemeye dayalı işlemin iptaline engel olmaz." kuralı yer almıştır.

Buna göre, düzenleyici işlemlerin uygulanması üzerine ilgililerce dava açma
süresi içerisinde, uygulamaişlemi, düzenleyici işlem veya her ikisinin birden dava konusu edilebileceği açıktır.

Dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlığa konu alana ilişkin 4.6.2000 günlü, 90 sayılı belediye meclisi kararı ile onaylanan
imarplanı değişiklikleri ile davacılara ait taşınmazın kısmen imar yolu, kısmen yeşil alan olarak belirlendiği, davacıların 25.5.2001 günlü başvurusuyla imar durumu istemeleri sonucu taşınmazın planda ayrıldığı amacın 29.5.2001 tarihli yazı ile bildirildiği, bunun üzerine davacılar tarafından 23.10.2001 günlü başvuru ile taşınmazda konut yapmak amacıyla inşaat izni verilmesinin istenildiği, ancak bu istemin dava konusu 30.10.2001 günlü işlemle taşınmazın imarplanında ayrıldığı amacın belirtilmesiyle yetinilmek suretiyle reddedildiği, bu yanıt sonrasında da bu işlem ve dayanağı imar planlarının iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Düzenleyici işlem niteliğinde olduğu kabul edilen
imar planlarının uygulanmasına yönelik işlemler; taşınmazda uygulama yapılmasına esas teşkil eden ve planda ayrıldığı amacın belirtildiği imar durumu, buna dayalı olarak verilen inşaat ruhsatı, kamulaştırma, parselasyon gibi işlemlerdir. Olayda da imarplanının uygulanması kapsamında inşaat izni verilmesi yolundaki istemin reddi ( inşaat izni verilmeme işlemi ) planın uygulanması kapsamında tesis edilmiş bir işlem olduğundan, bu işlemle birlikte dayanağı planlara karşı açılan davanın esasının incelenmesi gerekirken, davanın süre yönünden reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, davacıların temyiz istemlerinin kabulü ile temyize konu İstanbul 2. İdare Mahkemesinin 31.12.2004 günlü, E:2004/2727, K:2004/2684 sayılı ısrar kararının Danıştay Altıncı Dairesi kararı doğrultusunda BOZULMASINA, dosyanın adıgeçen İdare Mahkemesine gönderilmesine, 08.06.2006 günü oybirliği ile karar verildi.