|
|
|
|
|
|
yüzde yirmi gibi makul bir tutar karşılığı kabul edilmesi gerekmiyor mu?
|
|
 |
|
 |
|
Her şeyden önce adaleti düşündüğünüz için teşekkür ederiz.
Adaletin her şeyden önce düşünülmesi gerekir.
Ne var ki idari para cezaları üzerinde düşünülecek kadar yüksek meblağlara çıkmıyor.
Diyelim ki ceza yükseklere çıktı, o zaman yürütmenin durdurulması talebini inceleyen mahkeme yüksek miktarı göz önüne alarak yürütmenin durdurulmasına karar verir.
Diyelim ki ceza yükseklere çıktı, kanun hükümleri yürütmenin durdurulmasına karar verilmesine engel değildir. İYUK 27.maddesine göre "telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda" yürütmenin durdurulması kararı verilir.
Öte yandan, idare mahkemeleri cezanın miktarına bakmaksızın idari işlemin açıkça hukuka aykırı olduğu hallerde yürütmenin durdurulmasına karar vermektedir. Bu tutum adalete daha uygundur kanısındayım: Miktarın adaleti görecelidir, yanlışın adaleti olmaz.
Sizin "yüzde yirmi teminat" önerinizi doğru bulmuyorum. Yukarıda açıklanan nedenlerle kararı mahkemeye bırakmak daha uygun olur. Aksi halde, yanlış işlem nedeniyle mağdur olmuş vatandaşa bir de yüzde yirmi teminat külfeti yüklenmiş olur.
Saygılarımla