Mesajı Okuyun
Old 11-01-2012, 12:08   #349
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av-ufuk
Burada teknik anlamda bir belirlenebilme mümkün değil. O zaman davacının talebini kafasında netleştirip nihai talebini yargılama bitene kadar mahkemeye iletmesi halinde belirlenebilirlik oluşur diyebiliriz.

Hakimin kararını tespit niteliğinde belirlemesinden sonra davacının gerçek talebine yönelik harcı yatırması da talebinin ıslahsız arttırıldığı sonucuna bizi götürür. (Burada hakimin reyini belli etmesi sözkonusu değildir keza artık kararını değiştiremez. İstenenden fazlaya da hükmetmiş olamaz çünkü dava belirsiz alacak ve tespit davasıdır. Yani artık yapacağız birşeyler Hiç olmaz diye düşünmeyelim.)

Manevi tazminat davalarında, davacının dava açtıktan sonra dava değerinin daha fazla olmasına ilişkin pek çok düşüncesi veya fizyolojik, sosyolojik nedeni olabilir. Manevi yönden acı çeken kişinin mahkeme uğraşması ve davanın uzaması bile tazminatın kendince arttırılması için bir nedendir.

Örneğin; ceza yargılamasından sonra açılan manevi tazminat davalarında, tazminata hükmetmek için ceza dosyasının yargıtaydan dönüşünün!! beklendiği durumlarda davacının çekeceği acıyı siz düşünün..Yine talep ettiği manevi tazminatın zamanla düştüğü mütevazılığı..

Geç gelen adalet için dahi manevi tazminatın yargılama aşamasında arttırılması mümkün olabilmelidir.Düşüncesindeyim.

Saygılarımla,

Bakın önce bir noktada anlaşalım:

HMk.107'ye göre, manevi tazminat davasının belirsiz alacak davası şeklinde açılmasına bir engel gözükmemektedir. Ancak manevi tazminat davasının mahiyeti itibariyle daha sonraki aşamada artırılması gereken tutarı ve zamanı Davacının beliryebilmesi zordur. Bu bakımdan, Davacı varsayalım davasını belirsiz alacak davası şeklinde açtı ve ön inceleme bitti, tahkikat aşamasına gelindi (HMK.147) ve hakim tahkikatın bittiğini sözlü olarak bildirip, sözlü olarak açıklamalarını istedikten sonra (HMK. 184/1) kararını açıkladı. (184/2) Bu durumda hakimin tahkikat hakkında sözlü görüşlerini sorması ile birlikte Davacı talebini artırdı artırdı aksi takdirde yapacak hiçbir şey yok. Davanın açıldığı tutar tam dava gibi kabul edilir. Tahkikat hakkında davacından sözlü görüş istenmesi durumunda davacı davanın başındaki konumunda olacak ve tahminen bir artırıma gidecektir. Bu durum ise, Davacının başlangıçta davasını belirsiz açmasındaki maksada tam uygun bir maksat değildir, diye düşünüyorum.

Tek getirisi 5-6 ay veya 1 yıl geç harç yatırmış olmakla kalır. Yoksa dava seyri içinde alacak belirli bir hal almış olmaz.

Teorik olarak mümkün ama pratikte çok da fayda getireceğini sanmıyorum.