Mesajı Okuyun
Old 29-12-2011, 09:11   #331
g_soton

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
Sayın g_soton,



Şahsi kanaatim avukat arkadaşınızın söylediği şekilde değildir. HMK m.107'de düzenlenen belirsiz alacak davası ile HMK m.109'da düzenlenen kısmi davanın ikame şartları ile dava aşamasındaki hukuki sonuçları ve uygulanacak usul kuralları birbirinden farklıdır. Davanızın somut durumu itibariyle mahkemenin bu davayı kendiliğinden belirsiz alacak davası olarak görüp sonuçlandırmasının usule ve yasal düzenlemeye aykırı olacağı; HMK m.448'in ise belirttiğiniz durumun tam aksini gösterdiği/desteklediği kanaatindeyim.

Neticeten 10 yıllık zamanaşımı süresi geçerli olmakla (olay tarihinizi bilemiyorum ama anladığım kadarıyla) süre sorununuz yok ve davanıza bu şekilde devam edip şartları oluştuğunda ıslah edebilirsiniz.

Diğer taraftan sizin yerinizde olsam (rahat edemeyeceksiniz gibi anlaşılıyor; bu anlamda ) davamı belirsiz alacak davasına çeviririm, karşı taraf muvafakat etmezse davayı "belirsiz alacak davası" olarak ıslah ederim ve alacak miktarının tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu aşamada da talebimi arttırırım.

Saygılar...

evet bir huzura erememe durumu söz konusu.
Müvekkiller murisi 30.12.2010' da işyerinde rahatsızlanıyor ve 19.01.2011' de kaldırıldığı hastahanede vefat ediyor. Dolayısıyla iddia ettiğim iş kazası 30.12.2010 tarihinde gerçekleşmekle birlikte yarın itibariyle 1 yıl dolmuş oluyor. Huzursuzluğum biraz da bu yüzden aslında, bugün bir karar verip hemen uygulamaya geçmem gerekiyor.

Dediğiniz gibi davayı tümden ıslah etmeyi de düşündüm ancak yine okuduğum bir takım görüş ve yorumlar bu şekilde bir ıslah gerçekleştirmem halinde, bir defaya mahsus olan ıslah hakkımı tüketeceğimi ve dava sonucunda ıslah hakkımın kalmayacağı yönünde olunca o hususta da bir tereddüt yaşadım. Tabi ilk aklıma gelen ıslah ile davamı belirsiz alacak davasına çevirdiğim için bir daha ıslaha gerek kalmayacağı zira alacağıma zaten bilirkişi raporuyla beraber hakimin karar vereceği oldu. Ama takdir edersiniz ki bunda da bir netlik yok.

Kaldı ki, şu şartlar altında bugün ıslah dilekçemi versem, yeni dilekçemi haftaya sunduğumda zaman aşımı zaten olmuş olacak 1 yıldan korunmaya çalışıyorsam. Dolayısıyla ıslahın zaman aşımı yönünden bana şu aşamada bir faydası yok diye düşünüyorum. İlerleyen günlerde uygulamaya bakarak ıslah etmem daha garantili geliyor.

Sanırım zaman aşımının 10 yıl olduğu konusuna güvenerek sakinleşmem gerekiyor

Davamla ilgili başka bir husus da müvekkiller murisinin iş yerinde beyin kanaması geçirmesi sonucu hastahaneye kaldırılarak vefat etmiş olması. 10 yıllık zaman aşımı ancak bu durumun iş kazası olarak tespit edilmesi halinde, ya da en azından işverene bir kusur izafe edilmesi halinde (ambulans çağrılmamış, doktor yok, ilgilenen olmamış, hastahaneye sevki 2 3 saati geçmiş) geçerli olacak zira ancak o zaman bir akde aykırılıktan bahsedilebilecek. Tabi zaten bunlar hususunda olumlu karar verilmezse davam reddedilecek, zaman aşımı önemli olmayacak.

Konuyu fazlaca dağıtmak istemem, belki de halihazırda dağıttım bile İlginiz ve cevaplarınız için tekrar teşekkür ederim.
Saygılarımla