Mesajı Okuyun
Old 30-11-2007, 22:34   #13
üye18721

 
Varsayılan

Daire:13
Tarih:2005
Esas No:2004/17529
Karar No:2005/928
Kaynak:AKŞEHİR ASLİYE HUKUK M.
İlgili Maddeler:
İlgili Kavramlar:AVUKATA HAKARET.


Davacı bir olay nedeniyle davalının, Milli Eğitim Müdürlüğüne şikayet edilmesi üzerine hakkında yapılan soruşturma sonucunda idarece disiplin cezası verilmesinden dolayı, konuyla ilgili idare mahkemesinde iptal davası açılması ve gerekli hukuki işlemlerin yapılması için 06.07.2000 tarihli vekaletname ile kendisini vekil tayin ettiğini, bu nedenle Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bir dilekçe ile müracaatta bulunduğu gibi, Konya İdare Mahkemesinde dava açtığını, ancak davalının vekalet ücretini ödemediği gibi, kendisini vekaletten azledip baro başkanlığına şikayette bulunduğunu kendisini toplumda küçük düşürüp, rencide etmek kast ve gayesi ile hareket ettiğini, onuruna ve şahsiyetine ağır saldırıda bulunduğunu, ileri sürerek 1.000.000.000 TL manevi, 500.000.000 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının manevi tazminat davasının reddine, davacının avukatlık alacağına ilişkin talebi yönünden mahkemenin görevsizliğine, dava dilekçesinin bu dava yönünden görevsizlik nedeni ile reddine, talep halinde ve karar kesinleştiğinden dosyanın bu dava yönünden tefrik edilerek Baro hakem kuruluna gönderilmesine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı deliller ile yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazının reddi gerekir.
2. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Avukatlık sözleşmesinden ve vekalet ücretinden kaynaklanmaktadır. 1136 sayılı avukatlık Kanununun 4667 sayılı kanunun 80. maddesi ile değiştirilen 167. maddesinin 1. fıkrasına göre, bu tür uyuşmazlıkların hukuki yardımın yapıldığı yer barosu Hakem Kurullarınca çözümleneceği anlaşılmıştır. Anılan madde hükmüne dayanılarak yanlar arasındaki uyuşmazlığı, yardımın yapıldığı yer barosu hakem kurulunca incelenip sonuçlandırılacağına karar verilerek, görevsizlik kararı verilmiştir. Ne var ki, kararın temyizi aşamasında Anayasa Mahkemesi 10.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 03.03.2004 tarih ve 2003/98 Esas 2004/31 karar sayılı kararı ile Avukatlık kanununun 4667 sayılı yasa ile değiştirilen 167. maddesinin 1. fıkrasının ilk tümcesinin iptaline karar verilmiş, aynı kararın 1. bendinde ise 1. fıkrasının ilk tümcesinin iptali nedeni ile uygulama olanağı kalmayan maddenin kalan bölümlerinin de iptaline karar verilmiştir. Anayasanın 153. maddesi gereğince Resmi gazetede yayınlanmak suretiyle yürürlüğe girmiş olup, iptal kararı ile uyuşmazlığın çözümü için görevlendirilen baro hakem kurullarının hukuki varlıkları son bulmuştur. Hal böyle olunca uyuşmazlığın Adliye Mahkemelerinde H.U.M.K.’nun hükümleri gözetilmek suretiyle çözümlenmesi gerekir. Görev kamu düzenine ilişkin olduğundan yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözetilir. Değinilen bu yön gözetilerek davacının maddi tazminat talebi yönünden işin esasına girişilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan neden ile davacının diğer temyiz itirazının reddine, temyiz olunan kararın 2. bentte açıklanan neden ile davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine 27.01.2005 gününde oy birliği ile karar verildi.