Mesajı Okuyun
Old 28-10-2006, 18:01   #17
Diplodocus

 
Varsayılan

Sayin Habibe Hanim

Bu konuyu tartismaya actiginiz icin size tesekkur ederek basliyorum.Bu konudaki kisisel gorus ve yorumlarimi yazmaya baslamadan once.

Oncelikle bu tartismaya istirak etmis degerli uyelerinizin
goruslerini dikkatlice okudum.Degisik, hatta birbirine zit diyebilecegimiz gorusler ve bununda yaninda hukukcu arkadas/meslektaslarinizin yorumlarinida gercekten ilginc ve egitici buldum.Bir hukukcu olmadigim icin, olayi hukuki boyutlariyla analize edebilecek durumda degilim. Herseyden once yasamis oldugum ulke Avustralya'dir.Ve bu ulkenin bir vatandasi olarak, bilmekle yukumlu oldugum bazi yasalari,tartismaya actiginiz konuyla tamamen bagdasan ve bu foruma katkida bulunan degerli uyelerinizle paylasmaya calisacagim.

Tarihi bir tesaduf olarak Turkiye'nin disinda, Avustralya dahil,5 degisik bati ulkesinde toplam 8 kez ve 34 yil'dan fazla bir sure yasamis birisi olarak sunu rahatlikla soyleyebilirim ki,bati'da bilhassa 70'li yillardan itibaren, evlenmeden once beraber yasama konsept'i bilhassa kadinlarin ekonomik ozgurluklerini hizla kazanmaya basladiklari bu tarihlerden itibaren gelismis toplumlarda genclerin aileleri tarafindan adeta tesvik edilmistir.Bu hareket,1960'larin ortalarinda once "Kadin'in ozgurlugu ve Bagimsizligi" olarak baslamis olup,gunumuze kadar gecen zaman icinde bir takim devrim niteligini tasiyan, son derece "Hizli" diyebilecegimiz evrimlerden gecmis olup, yine gunumuzde gelismis bati ulkelerinde cikip yururluge konulmus bir takim radikal yasalarin temelini atmistir.Bu yasalarin en goze carpan olanlarindan bir taneside,su son 20 yilda cikmis olan yasalarin yasamis oldugum bati ulkelerinde hemen hemen birbirlerinin ayni olusu, ve bu yasalarin bahsettigim toplumlarin cok buyuk bir cogunlugu tarafindan benimsenmis olmasi, bati'nin deger ve yargi kavramlarinin diger toplumlarla kiyaslandiginda,(Bilhassa Muslumanlik dini'nin cogunlukta oldugu ulkelerde)gostermis oldugu en belirgin bir ayrilik olarak kendisini ortaya cikartmistir.

Son derece ilginc bulacaginiza inandigim bir baska nokta da, Avustralya ve Yeni Zelanda toplum'arinda evlilik muessesesinin zaman gectikce onemini kaybetmesidir! Belki inanilmasi guc ama, bugun Avustralya'da yasayan ciftlerin sadece %56'si nin evli olarak beraberliklerini surdurduklerini istatistikler gosteriyor! Yani geriye kalan beraberliklerin %44'u nikahsiz olarak yurumektedir.Bundan 40-50 yil once 'Tabu'olarak kabul edilen kavramlar bugun artik bir 'Stigma' olmaktan cikmis gorunmektedirler. Buna,ekonomisi gelismis bati toplumlarindaki deger kavramlarinin basdondurucu bir hizla catirdiya ugradiginin ve halende ugramakta oldugunun en acik bir kanitidir diyemez miyiz?

Yasalar,toplumlarin realiteleriyle paralel olmalidir ve toplum gercekleri goz onunde bulundurularak cikartilir.Iste bu realiteler cercevesinde, yani bati dunyasindaki su son 40 yildaki sosyal ve ekonomik degisimler toplumlarin kulturlerinide dogal olarak etkilemis,hatta onemli olcude degistirmistir.Bu degisimlerde dogal olarak yasalarda bir takim degisikliklerin yapilmasina ve yeni yasalarin cikartilmasina neden olmustur,daha dogrusu zorunlu kilmistir.ABD,AB ulkeleri,Kanada,Avustralya ve Yeni Zelanda'da evlenmemeyi fakat beraber yasamayi secmis bir cift en az 2 yil birlikte yasamislarsa,bu surenin sonunda bir ayrilma durumu sayet soz konusu olursa,cift'in mal varliklarindan tutunda banka hesaplarindaki mevduatlara kadar esit bir sekilde paylasilmasi yasalarin kategorik olarak ongordugu bir kosuldur.Hatta taraflardan birisi sayisal lotto'yu tuttursa bile 2 yil beraber yasandigi takdirde bu kazanilan ikramiye'nin dahi esit olarak bolusulmesi yine yasalara gore sart! Yasalar nikahli evlilklerle nikahsiz beraberlikler arasinda kat'i surette bir ayirim yapmamaktadirlar.Nikahsiz beraberlikler'in sonucu dogan cocuklarin bakimindan her iki tarafta sorumlu olup,sayet anne tarafinin cocugun velayetini uzerine almasi mahkeme tarafindan sakincali gorulmezse,cocuklarin velayeti bazi istisnalar disinda anne tarafina verilmektedir.

Diyelim, gerek erkek olsun gereksede kadin.Kadin veya erkek issiz, cocuklu veya cocuksuz.Ciddi bir iliski soz konusu.Ornegin,taraflardan sadece bir tanesi calisyor.Yeni Zelanda'da kanunen beraberlikleri haftada en fazla 3 gun'le sinirli ayni evde yasamak icin.Sayet,bu beraberlik haftada 3 gunden fazlaysa kadin veya erkek sosyal guvenlik kurumuna bu beraberligin 3 gunden fazla oldugunu belirtmek zorundadirlar.Ki almis olduklari parasal yardim yine yasalar cercevesinde gozden gecirilsin.Ornegin, erkek sayet calisyorsa,kadin haftada 3 gunden fazla beraber,ayni cati altinda yasadigi partner'in gelirini yasalar cercevesinde deklare etmek zorundadir. Avustralya'da da durum farkli degil.

Bir ornek daha vereyim;issiz bekar bir erkek veya bekar bir kadin ciddi bir iliskiye baslamislarsa,bu iliskilerini de yetkililere bildirmek zorundadirlar yasalar geregince.Taraflardan bir tanesinin geliri, yasalar geregince devletten alinan yardim miktarini kolaylikla etkileyebiliyor.

Bu yukarida belirtmis oldugum cikartilmis yasalarin temelindeki en buyuk etken toplumun "Sosyo-Ekonomik" yapisindan kaynaklanmaktadir.Ulke gelismisse,egitim, altyapi ve issizlik problemi cozulmusse, kadinlar ekonomik ozgurluklerine kavusabilmislerse,bu degisimler dogal sonuclar olarak ortaya cikiyor,toplum bu dogal sonuclari benimsemekte zorlanmiyor. Evet,"Kultur temelden degisemez" kuralina katiliyorum.Fakat ekonomi'yle kulturun basbasa gittigi gercegini de ciddiye almamiz gerekiyor.Turkiye de evlenmeden beraber yasayan ciftler yok diyemeyiz fakat bu tip beraberlikler ulkenin sadece belirli bir kesiminin de disinda,buyuk sehirlerin belirli semtlerinde toleransla karsilanabiliyor ancak.Ciftler ve aileleri bu tip beraberlikleri tasvip etseler dahi,en buyuk baski 'genelde' koylu kokenli vatandaslarin,buyuk sehir yasamina kendilerini adapte edebilmekte gucluk cekmelerinden kaynaklanmaktadir kanimca.Yani sehirde yasamis olmakla, sehir'e goc etmekle sehirli olunamiyor kolay kolay!Turkiye gibi nufusunun % 55'i koylerde, %45'i ise sehirlerde yasayan ve sehirlerde yasayanlarin ortalama 2/3'unun koylu kokenli oldugu gerceginide goz onunde bulundurmak gerekirse. Genellestirmeye sahsen her zaman karsi cikmisimdir ama begensekte begenmesekte insanlar genellestiriyorlar!Hele din'in toplum yasaminda son derece onemli bir rol oynadigi Turkiye'de.

Saygilarimla