Merhaba,
bir devlet kurumunda taşeron bir firma adına güvenlik görevlisi olarak çalışan işçi yaklaşık 2 yıl (malum birçok defa yapılan, işçinin haberi olmayan girdi-çıktılarla) çalışıyor.
31.03.2009 tarihinde bu X firması ihaleyi kaybettik diyerek işçileri işten çıkarıyor. işçilere haklarını istemeksizin işten çıktılarına dair bir belge imzalatılıyor ancak bu işçi "iş kanunun doğan haklarım saklıdır" demek suretiyle imzalıyor.
Çünkü hem usulsüz maaştan kesme cezası, hem de tatil, bayram, fazla mesai, maaşının eksik ödenmesinden kaynaklanan alacakları ve kıdem tazminatı hakları var.
ihaleyi Y firması alıyor. ve işçiler bu firmaya alınıp, işlerine devam ediyorlar. bu işçi de bir ay Y firmasında aynı işyerinde, aynı görevinde çalışıyor.
bu sırada asıl işveren kurum ve X firması yetkilileri daha önce imzaladığı çıkış belgesini haklarından vazgeçmek suretiyle imzalaması için sürekli baskı yapıyor.
Nitekim 11.05.2009 tarihinde bu işçiye İş Kan. md 22 gereği performans düşüklüğü sebebiyle işyerinin değiştiği ve ücretinin de düşürüleceği bildiriliyor. ve buna ilişkin bir belge imzalatılıyor. belgede ücretin düşürüleceğine dair bir şey yok. yalnızca işyeri değişikliği var.
buna göre yeni işyeri bir site. yani asıl işveren değişiyor. ve gönderildiği yer oturduğu yerden oldukça uzak. çift vasıta yapması gerekiyor. ve yalnızca gidiş 2,5 saat sürüyor. tabi ücreti de düşürülüyor.
bu işçi sözleşmesini haklı sebeple feshedip, X firması adı altında devlet kurumu olan asıl işveren adına çalıştığı dönemdeki haklarının ödenmesi için dava açmak istiyor.
ücretin düşürülmüş olması, her ne kadar imzalamış olsa da md.24 hükümleri gereğince sosyal hakların kaybı, iş koşullarında esaslı değişiklik vb. gerekçelere dayanarak ihtarname göndermiş olsa acaba devlet kurumu olan asıl işveren ile ilişkisi açısından durum ne olacaktır? Özellikle kıdem tazminatı açısından.
umarım çok karışık olmamıştır. Görüşleriniz için şimdiden teşekkürler.