Mesajı Okuyun
Old 20-09-2008, 12:53   #2
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
21.Hukuk Dairesi

Esas: 2004/4166
Karar: 2004/8108
Karar Tarihi: 07.10.2004

ÖZET : Dava niteliği itibariyle kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemece resen inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulması gerekir. Bu tür davalar da sigortalı, çalışmasını her tür inandırıcı delil ile ispat edebilir; yazılı delil olması şart değildir. Aynı zamanda çalışmaya ilişkin kayıtların işverence düzenlenip SSK'ya intikal ettirilmesi gerekmekte olup, kayıt düzenlenmemiş ise bunun sorumluluğunu davacıya yüklemek iyiniyetle bağdaşmayacak nitelikte bir tutum ve davranıştır.

(506 S. K. m. 79) (1086 S. K. m. 287)

Dava: Davacılar, murisi B'nin davalılardan işverene ait işyerinde 01.07.1996 31.12.1996 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemişlerdir.

Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi D.K. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü:

Karar: Dava, eşinin 01.07.1996 ile 31.12.1996 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığının tespiti istemine ilişkin olup, mahkemece çalışmaya ilişkin bir kayıt olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Dava niteliği itibariyle kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemece resen inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulması gerekir. Bu tür davalar da sigortalı, çalışmasını her tür inandırıcı delil ile ispat edebilir; yazılı delil olması şart değildir. Aynı zamanda çalışmaya ilişkin kayıtların işverence düzenlenip SSK'ya intikal ettirilmesi gerekmekte olup, kayıt düzenlenmemiş ise bunun sorumluluğunu davacıya yüklemek M.K.'nun 2. maddesi uyarınca iyiniyetle bağdaşmayacak nitelikte bir tutum ve davranıştır.

Çalışmaya ilişkin belge yok ise de, SSK'ya verilen dönem bordro tanığının beyanından, davacı eşinin istem döneminde davalı işyerinde çalıştığı anlaşılmakla, bu durumda davanın kabulü gerekirken mahkemece reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

Sonuç: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine 07.10.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.