Mesajı Okuyun
Old 01-02-2007, 21:46   #5
Av.Selim HARTAVİ

 
Varsayılan

muvazaa kısaca irade ve beyan arasında bilerek yaratılan uyumsuzluk şeklinde tanımlanabilir. Muvazaada taraflar üçüncü kişileri aldatmak amacıyla gerçek iradelerine uymayan, aralarında hüküm ve sonuç doğurmayan bir görünüş yaratmak için anlaşarak bazen aslında bir sözleşme yapma iradesi taşımadıkları halde görünüşte bir sözleşme yapmaktadırlar taraflar ister salt bir görünüş yaratmak için, ister başka bir sözleşmeyi gizlemek amacıyla, sözleşme yapsınlar görünüşteki sözleşme gerçek iradelerine uymadığından, tabandaki sözleşmede tapulu taşınmazlarda şekil koşullarını taşımadığından geçersizdir.


muvazaa nedeniyle geçersiz sözleşmeye dayanılarak bir taşınmazın tapuda temliki yapılmışsa bu tescil yolsuz bir tescil hükmündedir. Tapunun dayanağı sözleşme geçersiz ise tapu kaydının da Medeni Kanunun 1025. maddesine göre iptali gerekir.

Muris muvazaası açılabilir ancak yukarıda belirttiğiniz bir durumu biraz irdelemek istiyorum. muris muvazaasında asıl araştırılan husus miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde açığa çıkarılmasıdır. yukarıda belirtilen durumda mirasbırakanın sağlığında tüm mirasçılar arasında bir denkleştirme yoluna gidildiği yönündedir. bu iddianızdan daha cok miras bırakanın taşınmazı kendi erkek çocuklarına satması için herhangi zorunlu bir nedeninin bulunup bulunmadığı, bunun yanında satın alan çocukların satım gücünün bulunup bulunmadığı gibi hususlar üzerinde durmanız olayı bu doğrultuda açıklayarak mahkemeye başvurmanız gerektiğinin kanaatindeyim olayı iddia şekliniz bu noktada çok büyük bir önem taşımaktadır. zira miras bırakanın sağlığında yapmış olduğu denkleştirmelerde genelde muvazaa davasının reddedildiği yönünde içtihatlar mevcut. bu konuya dikkatinizi çekmek istiyorum

1. sorunuzun cevabı: muris muvazaası nedenine dayanarak tapu iptali ve tescili istenebilir (ayrıca muvazaa davası ispatlanamadıgı taktirde zamanaşımına uğramamışsa varsa tenkiste istenebilir aynı dilekçe ile)

2. sorunuzun yanıtı ise kanımca burada müvekkillerinizin elinde yazılı bir belge bulunması durumunda anne ile kızı taraf muvazaasına dayanarak dava açabilirlerdi. ancak taraf muvazaasında mutlaka yazılı delil şartı aranmaktadır. bu hususta elinizde devir işlemine yönelik herhangi bir yazılı belge varsa bu yola başvurmanızı öneririm

3. sorunuzda yücel hocamında belirttiği gibi iki dava birbirinden tamamen farklı davalardır. ve her dava kendi koşulları içinde görülür.