Mesajı Okuyun
Old 10-03-2021, 14:53   #5
Av. M. Açar

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan solicitor54
Gerekçe kesin hüküm teşkil etmez. Ancak hüküm fıkrasına sıkı sıkıya bağlı olan gerekçenin kesin hüküm teşkil ettiği kabul edilmektedir.

"Diger taraftan, hüküm fıkrasına sıkı sıkıya baglı olan gerekçe de kesin hüküm teskil eder. Hangi gerekçenin hüküm fıkrasına sıkı sıkıya baglı oldugu, her olayın özelligine göre belirlenir. Kesin hüküm kural olarak hüküm fıkrasına münhasırdır ve gerekçeye sirayet etmez. Ancak gerekçe, hükme ulasmak için mahkemece yapılan hukuki ve mantıki tahlil ve istidlallerden (deliller) ibaret kalmayıp, hüküm fıkrası ile ayrılması imkansız bir baglılık içinde bulunuyor ise, istisnaen bu kısmın da kesin hükme dahil oldugunu kabul etmek gerekir."
(Yargıtay H.G.K. 2013/300 E. 2013/1629 K. 04.12.2013)
Öncellikle yanıt verdiğiniz için çok ama çok teşekkür ederim... Verdiğiniz cevapta gerekçenin hükme ulaşmak için mahkemece yapılan hukuki ve mantıki tahlil ve istidlallerden ibaret kalmaması, hüküm fıkrası ile zorunlu bir bağlantı içerisinde olması üzerinde durulmuş...Gamze hanımın paylaştığı olayda ikinci mahkeme tazminata karar kılsa -zira üçüncü kişinin herhangi bir para ödemediği ve kötü niyetli olduğu hükme ulaşmak için ilk mahkemece yapılan hukuki ve mantıki bir tahlil ile istidlale dayanıyor- ilk mahkeme kararının meşruiyeti zedenlemiş olmaz mı? Uygulamanın içinde olduğunuz için örneklerle izah edeceğinize inanıyorum..Çok teşekür ederim tekrardan