Mesajı Okuyun
Old 02-04-2003, 20:15   #9
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın Üyeler,

Tartıştığımız metin aşağıdadır. Tartışmalı kavramlar büyük harflerle yazılmıştır:

GEÇİCİ MADDE 1. - Bu Kanunun yayımından önce borçlunun temerrüdü nedeniyle ödenmeyerek icra takibi aşamasına gelen veya icra takibine konu edilen kredi kartı borçları, temerrüt tarihindeki ana paraya, yıllık yüzde elliyi geçmemek üzere gecikme faizi uygulanmak suretiyle oniki eşit taksitte ödenir.

Kredi kartı borçları nedeniyle gerçekleştirilen her türlü takip, yukarıda yer alan hükme göre ilk taksidin ödenmesiyle durur ve son taksidin ödenmesiyle birlikte tüm sonuçlarıyla ortadan kalkar.

Bu madde hükümleri, tüketicinin kredi verene, Kanunun yayımı tarihinden itibaren otuz gün içinde yazılı müracaat etmesi halinde uygulanır.

Bu metindeki ''borçlunun temerrüdü'' kavramını aşağıdaki maddeler açıklamaktadır:
4822 sk MADDE 16. - 4077 sayılı Kanuna 10 uncu maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.

MADDE 10/A.
Kredi veren tarafından tüketiciye gönderilen dönemsel hesap özetleri, 10 uncu maddenin ikinci fıkrasının (d) bendinde öngörülen ödeme planı hükmündedir.Dönemsel hesap özetinde yer alan asgari ödeme tutarının vadesinde ödenmemesi halinde; tüketici, 10 uncu maddenin (f) bendinde yer alan gecikme faizi dışında herhangi bir isim altında yükümlülük altına sokulamaz.

((10.madde (f) bendi: Akdi faiz oranının yüzde otuz fazlasını geçmemek üzere gecikme faizi oranı,))

Madde 10/a 'dan çıkan sonuçlar:

**Kredi kartları kullanıcısı tüketicilere bankalar tarafından gönderilen dönemsel hesap özetleri ödeme planı hükmündedir.

**Dönemsel hesap özetinde yer alan asgari ödeme tutarının vadesinde ödenmemesi halinde tüketici gecikme faizi dışında sorumlu tutulamaz. Tersinden okunursa: Vadesinde ödenmezse temerrüt faizi uygulanır.

Demek ki, dönemsel hesap özetinde bildirilen son ödeme tarihi alacağın vadesidir. Bu vade geçtiği halde asgari tutar ödenmemişse, tüketici kendiliğinden temerrüde düşer. Ve gecikme faizi uygulanır.

Demek ki, ödeme planına uyulmamakla temerrüde düşülür. Banka tarafından başkaca bir temerrüt bildirimine gerek bulunmamaktadır

Borçlar Kanununa göre de: '' taraflarca belli bir ödeme zamanı kararlaştırılmışsa borçlunun ayrıca temerrüde düşürülmesi gerekmez''
..............

İCRA TAKİBİ AŞAMASINA GELEN kavramı vadesinde ödenmemiş olan anlamına gelmektedir. Icra Hukukumuzda icra takibi aşaması diye bir kavram bulunmamaktadır. İcra takibi açılabilmesi için vadesi geçmiş bir borcun bulunması yeterlidir. Kredi kartı borcunun vadesi, ödeme planında (dönemsel hesap özetinde)belirtilen vade olduğuna göre, icra takibi aşamasına gelinmiş demektir.
..............

Yukarıdaki çıkarımlardan çıkan sonuç:
Hesap ekstresinde yazılı asgari tutarı son ödeme tarihinde ödemeyen kredi kartı kullanıcısı 4822 sayılı kanundan yararlanır.
............................
............................

Burada karşımıza çıkan bir sorun da şudur:

4822 sk MADDE 38. - Bu Kanunun; çerçeve 36 ncı maddesi ile geçici 1 inci maddesi yayımı tarihinde, diğer maddeleri ise yayımı tarihinden itibaren üç ay sonra yürürlüğe girer.

Yukarıda kendimize dayanak yaptığımız 10. madde üç ay sonra yürürlüğe gireceğine göre, acaba dönemsel hesap özetleri üç ay geçmeden ödeme planı hükmünde sayılır mı? Sayılmaz mı?

Bence sayılır. Bir belgenin niteliği çıkan kanunla değişmez. Şimdi neyse, kanundan sonra da O'dur. Kanun sadece bir tespit yapmıştır. Kanunun üç ay sonra yürürlüğe girecek olması belgenin niteliğini bekletmez. Dönemsel hesap özetleri, şimdiden, hatta eskiden beri, ödeme planı hükmündedir.

Umarım bu yazdıklarım doğrudur. Doğru olmalı !!! Yoksa binbir zorlukla asgari tutarı aksamalarla ödeyen tüketiciler kamçının sapı ile cezalandırılmış olacaklar. Tüketicinin yasal hakları bankaların temerrüt ihtarnamesi göndermesine bağlanmamalı kanısındayım.

Gerçi yukarıdaki doğru olsa bile, asgari ödemelerini zamanında ödeyenler yine kapsam dışı kalacaklar. Adalet, vergi aflarında olduğu gibi yine eksik kalacak.

Yasa koyucumuzun bu kadar yoruma açık bir yasama faaliyeti eleştirilmelidir. Uygulamacılar teorik tartışmalar yapmaktan uygulamaya henüz başlayamadılar. Başlayanların uygulamaları ise deney aşamasında. :-) Deney sonuçları Yargıtay'dan dönene kadar sabır.

Yorum yapılırken adalet düşünülürse, yasa koyucunun amacı sonuna kadar gerçekleşmiş olur. Yasa koyucunun amacı adaletsizse, bu amacın gerçekleşmesi de gerekmez...

Her türlü bilimsel kaygıdan uzak, sadece pazar bulmacası çözümü gibi bir hukuk jimnastiği yaptığım için sabrınıza sığınırım. :-)

Saygılarımla

Bir Dost