Mesajı Okuyun
Old 04-05-2016, 16:42   #11
Av.CKaran

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Kadir
Ben fazla dramatize ettiğinizi düşünüyorum. İş hukuku kürsü başkanı yanınızdaymış tam olarak hangi davayı kaybediyorsunuz mesela? Banka hesabına yatırılan kıdemi mi ihbarı mı görmüyorlar? Siz feshi noterle gönderiyorsunuz da tanık hayır gelmedi mi diyor?

Darılmayın ama 'iş hukuku kürsü başkanı tuttuk yine olmuyor yahu' anlayabiliyorum ben serzenişinizden sadece.

Mükemmel hukuka mutlak adalete tabi ki sahip değiliz ama işçi vekiline arzuhalci diyecek kadar da olmasın lütfen.
Sayın Kadir,
Yanlış anlamayın lütfen ben işçi vekillerine arzuhalci demedim, işçi vekili samimi bir arkadaşımın bana yaptığı latifeyi anlattım. Bir meslektaşıma öyle bir ifade asla kullanmam.
Olayın basit bir fesih ya da ibraname olayı olmadığını daha önce söylemiştim. Şüphesiz ki bir fesih gönderimi için danışman tutmaya gerek yok. Davalarımız genellikle daha karışık davalar. Sayfalarca yazı olmasın diye örnek vermedim.

Bir tanesini vereyim: işçi zam ayına iki ay kala amiri aracılığıyla zam istiyor. Müdürü de ne iş yapıyor bu arkadaş diyor. Görevini öğrenince zam ayı gelince düşünürüz diyor. Amiri de ne iş yapıyor ki diye küçümsedi diyor. İşçi de bana hakaret ettiler diye bir ay sonra feshedip gidiyor.(Başka iş bulduğu için) . Sonra kıdem tazminatı alacağı için dava açıyor. Mahkeme, bilirkişinin işçi davasında haksızdır raporuna rağmen başka bilirkişi tayin etmeden davayı kabul ediyor. Buyrun buna cevap verin.

Başka örnek Beyaz yakalı bir işçi, kendine şirket kuruyor, kendi şirketi üzerinden çalıştığı şirketin işlerini yapıyor. Şirketten habersiz şirket adına teklifler verip iş alıyor. Teftişler, raporlar, uyarılar, savunmalar, disiplin, yönetim kurulu kararları vs. işine son veriliyor. Kıdem tazminatı davası açıyor. Hakim fesihte son çare ilkesine uyulmamıştır diye tazminat talebini kabul ediyor.

Bunlar en basit iki tanesi. Gördüğünüz gibi öyle fesih için de hocaya mı danışıyorsunuz şeklinde küçümsenecek basit işler değil.