Mesajı Okuyun
Old 06-09-2007, 23:13   #3
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Önder71
Müdafiinin müvekkili olan şüpheli veya sanığın bir suç işleyeceğini öğrenmesi halinde ihbar yükümlülüğü var mıdır?

Savunma hakkı, işlenmiş bir suçla ilgilidir. Henüz bir suç işlemeden bir konunun savunma hakkı kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir.
Müdafii, müvekkilinin bir adamı öldüreceğini ihbar etmesi halinde, meslek sırrını ifşa etmiş olur mu? (1136 s.k.36.maddede, Meslek Kuralları 37.madde)

...

Güzel bir tartışma başlığı. Bu forum bir neticeye kavuşabilirse sevindirici olur.

Yıllar önce böyle bir deneyim yaşadım. Suç henüz işlenmemişken, müvekkil adayı görüşmemizde işlemeyi tasarladığı suçu deklare etmişti. Kendince geçerli nedenlerle mağdur adayının cezasını kendisi verecekti. Daha evvel böyle bir görüşmeye tanıklık etmediğim için, görüşmemiz esnasında yapabildiğim ve aklıma gelen yegane seçenek onu bu fikrinden caydırmaya çalışmak yönünde olmuştu. Ne var ki, oldukça kararlıydı.

Meslek sırrı kavramı ilk kez bu denli zorlamış, kafamı kurcalamıştı. Bir yanda bağlı olduğunuz kurallar, öte yanda "henüz gerçekleşmemiş" ama "gerçekleşeceği kuvvetle muhtemel, dahası bilginiz dahilinde" olan bir suçun işlenmesi ve 3. bir kişinin zarar görmesi ihtimali...

Bir başka forumda usul mü, esas mı tartışması yaşamıştık. Usul bizleri "işlenmemiş bir suçla" ilgili olarak susmaya zorluyor mu emin olmamakla birlikte (ki bence burada tam da bu konu tartışılmalı) , konunun esası, bir başka insanın hayatı söz konusu olduğunda , susmanın suça ortak olmaktan farksız olduğunu düşündürmüştü bana. İşlenmemiş bir suçla ilgili olarak susmakla, faile yardımcı olmuş oluyordunuz bir anlamda bana göre. Dahası, suçun işleneceği, akabinde savunmasını üstlenmenizin istendiği söyleniyordu. Vazgeçmeyeceğinin kesinlik kazandığı anda savunmasını bu şartlar altında üstlenmeyeceğinizi söylemeniz, bilginiz nedeniyle, ne yaparsa yapsın vurdumduymazlığı yaşamanıza da izin vermiyordu. Engel olamadığım takdirde, suça ortak olacağım düşüncesi beni derinden yaralıyordu, kötü bir çıkmaz.

Kanuna karşı hile olarak değerlendirilir mi emin değilim ama, hem meslek kuralını çiğnememek, hem de işlenmesi muhtemel suçu önlemek adına, bir başka meslektaşımın bürosuna giderek, onun yanından müvekkil adayına telefon açarak, isim bilgisi vermeksizin, bu suçu işlemesi halinde davasını bir başka meslektaşımla birlikte takip edeceğimi , bu konuşmayı onun yanından yaptığımı deklare ederek (malum, avukatların belirleyecekleri başka avukatlarla birlikte dava takibine aksi öngörülmemişse yasal engelleri bulunmamaktadır) son bir kez daha vazgeçmesini rica etmiştim. Yalnızca "size güvenmiştim" diyerek bana kızdığını, bir başka kişinin öğrenmesinden, tahmin ettiğim gibi, hiç memnun olmadığını anımsıyorum.

Anılan suç işlenmedi. Müvekkil adayı müvekilim olmadı. İlk kez vekalet almadığım için sevindiğimi hatırlıyorum.

Saygılarımla...