Mesajı Okuyun
Old 06-04-2008, 04:08   #10
melis aksu

 
Varsayılan

Belki de şu günlerde üzerinde en çok kafa yorduğum konu avukatlık stajı olmasına rağmen gücümün yeteceği bir çözüm yolu bulabildiğimi söyleyemem.
Öcelikle problemin kaynağının bireysel olmadığından emin olmamız gerekir.

Biz stajyer avukatların maruz kaldığı durum ne hakimin, ne savcının ne de değerli üstadların kabahatidir.

Evet; bir hakim için stajyer avukatını kalem memurlarının insafına bırakıp kırtasiyecilik yaptırmak, bir avukat için ise banka kuyruklarında bekletip sekreteriymiş gibi telefon bağlatmak, dahası bulaşıkları yıkatmak utanılası bir durumdur.Bundan zerre kadar şüphe duymuyorum.Fakat bunları tenzih ederek sisteme yönelik eleştirilerimi ve önerebileceğim çözüm yollarını sunuyorum;

Adliye stajı döneminde hakimlerin ilgisizliği tamamen iş yüküyle alakalı olarak ortaya çıkmaktadır.Ülkemizdeki hakim sayısının yetersizliği bu durumun başlıca sebebidir.Bunun için ise hakim sayısının artırılması gerkmektedir.Hakimlerimiz asıl görevleri olan davalara bakmakta bile zaman sıkıntısı yaşarken birde stajyerle ilgilenmelerini beklemek ütopik bir yaklaşım olur kanısındayım.
Sadece stajın sonunda gelip otuz tane imzayı bir günde atarak stajı tamamlamak bizler için kalemde zarf hazırlamaktan daha verimli olmaktadır

İkinci altı ayda yapılan staja gelince ;
Bu konuda staj yapılacak avukatları belirleyen merkezi bir birim oluşturulmalı ve bununla ilgili yasak düzenlemeler yapılmalıdır.bu konuda da barolara iş düşmektedir. Özellikle avukattan alınan maaş adı altındaki cüzi miktar stajyerin sonunu getirmektedir.Çünkü bu para o kadar kıymetlidir ki ,avukat stajyere ne kadar yüklenirse yüklensin asla paranın karşılığı verilememektedir ve avukatta daima bir boşuna para ödeme hissi uyandırmakta , gelecek ay ise zavallı stajyer bunun telafisi için daha çok çalıştırılmaktadır.Stajyerin geçimine katkı sağlayabilecek miktarda para barolar tarafından burs olarak verilmelidir.

Staj eğitiminin kaldırılarak okulda derslerle birlikte ilerlemesi fikri ise rüyalarımda dahi göremeyeceğim kadar kulağa hoş gelmektedir.Fakat sırça köşkte ikamet eden , adliye personeliyle hiç yüzgöz olmamış hocalarımız mukayeseli hukuk öğretmek yerine böyle bie fikre nasıl yaklaşırlar bu da zihnimdeki soru işaretlerinden bir tanesi.Bendende bu kadar...