Mesajı Okuyun
Old 06-03-2009, 16:18   #17
nephilis

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Alacaklı temel ilişkiyi kanıtlayabiliyorsa zaten aynı noktaya gelinebilecek. Yorumunuz hukuksal olmaktan çok ekonomik nedenlere dayanıyor. Bono zamanaşımına uğradı diye, bononun "yazılı" oluşunu ve "borç ikrarı içermesini" görmezden gelmek, "yazılı delili", "yazılı delil başlangıcı" saymak daha mı mantıklı sizce?
Peki alacaklının elinde bonodan başka, temel ilişkiyi kanıtlayacak argümanlar mevcut değil ise ? Alacağını kanıtlayamıyorsa ? Kaldı ki kambiyo taahhüdünde bulunmak yani bono ile borç altına girmek, temel ilişkiden tamamen bağımsız bambaşka bir alacak-borç ilişkisi meydana getirdiğinden (BK.m.114) zaten temel ilişkiye dayanılarak açılacak bir davada sözkonusu bononun yazılı delil olarak kabul edilmesi de öncelikle hukuk mantığına aykırıdır. Aksi bir düşüncenin kabulu halinde yukarıda vermiş olduğum örnekteki gibi suistimaller gündeme gelir.
Dolayısıyla siz yorumumu her nekadar hukuki olarak nitelendirmesenizde yargıtay'ın bu konudaki uygulaması haklı ve mantıklı temellere dayanmaktadır. Kaldı ki hukuk yorumdur ve yorum yapılırken salt kanun tekniği değil o maddenin uygulanmasının meydana getireceği ekonomik,sosyal sonuçlarda her zaman gözönünde tutulmalıdır.

Saygılarımla..