Mesajı Okuyun
Old 08-06-2007, 21:27   #9
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan Konuyla ilgili karar-1

T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/13819
K. 2003/2267
T. 4.3.2003
• İTİRAZIN İPTALİ DAVASI ( Davacının Elektrik Faturalarının Tahsili İçin Başlatılan İcra Takibine Vaki İtirazın İptali )
• ELEKTRİK BEDELİ ( Davalının Sorumlu Olduğu Bedelin İlk Faturayı Takip Eden Dönemdeki İkinci Faturanın Son Ödeme Tarihine Kadarki Elektirik Bedeli Olması )
• İCRA İNKAR TAZMİNATI ( Borçlunun Takip Sırasında Ödeme Emrine İtiraz Etmesi ve Alacaklının İcra Hakimliğine Başvurmadan Alacağını Mahkemede Dava Ederek Haklı Çıkmasının Gerekmesi )
• İCRA İNKAR TAZMİNATININ YAPTIRIM ÖZELLİĞİ ( Aleyhindeki İcra Takibine İtiraz Eden ve İşin Çabuk Bitirilmesine Engel Olan Borçluya Karşı Konulmuş Olması )
• KÖTÜNİYET ( İcra İnkar Tazminatına Hükmedilebilmesi İçin Borçlunun Kötüniyetli Olmasının Gerekmemesi )
• LİKİT ALACAK ( Alacağın Belli Olması )
• BELGE ( İcra İnkar Tazminatına Hükmedilebilmesi İçin Alacağın Mutlaka Bir Belgeye Bağlı Olmasının Gerekmemesi )
2004/m.67
ÖZET : Yönetmeliğin açık hükümlerine göre ödenmeyen ilk faturayı takip eden dönemdeki 2. faturanın son ödeme tarihine kadar işleyecek olan gecikme faizinden ve bu tarihe kadar ki elektrik bedellerinden davalı sorumludur. Son ödeme tarihinden sonraki gecikme faizinden ve fatura bedellerinden ise davalının sorumlu tutulamayacağı yönetmelik hükümleri gereğidir. Mahkemece bu yönetmelik hükümleri gözetilerek son ödeme tarihinden önceki gecikme faizi ve ana para birlikte hesaplattırılarak bu miktara yönelik itirazın iptaline, son ödeme tarihinden sonraki gecikme faizine yönelik itirazın iptali davasının reddine karar verilmesi gerekir. Ayrıca ;

İİK. 67 maddesinin 2. fıkrası hükmünce icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının icra hakimliğine başvurmadan alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır.İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Borçlunun itirazının kötü niyetli olması ise yasal koşul değildir. Bunlardan başlıca alacağın likit ve belli olması da gerekir.Alacağın mutlaka bir belgeye bağlı olması da şart değildir.

Açıklanın yasal kurallar içinde takip konusu asıl alacağın kabul edilen kısmı üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü :

KARAR : Davacı, davalının 24.6.1993 tarihli abone sözleşmesi ile elektrik abonesi olduğunu, 25.6.1996 tarihinden 12.12.1998 tarihine kadar toplam 11 adet elektrik faturasının ödemediğinden bahisle fatura bedellerinin gecikme zammı ve KDV ile beraber ödetilmesi için yapılan icra takibine yöneltilen itirazın iptalini ve %40 inkar tazminatına hükmolunmasını talep etmiştir.

Davalı, abone sözleşmesini halen feshetmediğini ancak taşınmazı 21.9.1993 tarihinde 3. kişiye tapudan sattığını fiilen kullanan kişi olmadığından sorumlu tutulamayacağını ayrıca Elektrik tarifeleri yönetmeliği 50. maddesine göre 25.6.1996 tarihli ilk fatura ödenmediği halde davacının elektriği kesmeyerek iki yıl boyunca gecikme zammı işletilmesine sebep olduğunu gecikme zammından da sorumlu tutulamayacağını savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, aboneliği halen devam eden davalının icra takibine konu tüm borçtan sorumlu olduğu gerekçesi ile itirazın iptaline, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2-Davacı, 24.6.1993 günlü abone sözleşmesine göre ödenmeyen 11 adet fatura bedelinin gecikme zammı ve KDV ile birlikte tahsiline yönelik takibe yöneltilen itirazın iptalini istemiş, davalı ise taşınmazı 21.9.1993 tarihinde 3. bir kişiye sattığını fiilen kullanıcı olmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur. Elektrik Tarifeleri yöneltmeliğinin 50/a,b,c bentlerinde sırasıyla şu hükümler düzenlenmiştir.

50. madde ( a ) bendinde" abonenin kendisine bildirilen faturayı son ödeme tarihine kadar ödenmezse 20 gün içinde 7201 sayılı kanuna göre tebligat yapılır, tebliğden itibaren 10 gün içinde ödenmezse, abonenin elektriği kesilir. Fiilen elektriği kesilmeyen aboneden açma-kapama bedeli talep edilmez"

50. madde ( b ) bendinde "kendisine yapılan tebligatlara rağmen borcunu zamanında aksatmadan ödediği anlaşılan abonenin ödeme ihbarnamesinin eline geçmemiş olabileceği düşünülerek ödenmemiş faturaları varsa ve elektriğinde kesilmemiş ise eski borca ait ihbarname bir sonraki dönemde düzenlenen fatura ile birlikte aboneye bildirilmesi şarttır. Eski borç gecikme cezası dahil yeni faturada belirtilen son ödemede düzenlenen fatura ile birlikte aboneye bildirilmesi şarttır. Eski borç gecikme cezası dahil yeni faturada belirtilen son ödeme tarihinde ve yeni borç ile birlikte ödenir. Bu süre içinde fatura bedelleri ödenmediği takdirde ( a ) fıkrası hükümleri uygulanır.

50 madde ( c )bendine " Alacağın tahsili talebi ve elektrik kesilmesi bu işlemlerin yapılması teşekkül veya şirketin görevidir. İlk ihbarda belirtilen son ödeme tarihinde borç ödenmemiş ise bu tarihten itibaren gecikme faizi uygulanır. 2. ihbarda belirtilen son ödeme tarihinde borç ödenmemiş ise elektrik kesme işlemi yapılır. Her halükarda abonenin ödenmeyen faturaları takip eden 2. fatura dönemindeki son ödeme tarihinden sonra gecikme faizi alınmaz. Ancak gecikme faizi alınmamasına ilişkin hüküm mahkemeye intikal etmiş alacaklar ve resmi daireleri kapsamaz" hükümlerini getirmiştir. Yönetmeliğin bu açık hükümlerine göre ödenmeyen ilk faturayı takip eden dönemdeki 2. faturanın son ödeme tarihine kadar işleyecek olan gecikme faizinden ve bu tarihe kadar ki elektrik bedellerinden davalı sorumludur. Son ödeme tarihinden sonraki gecikme faizinden ve fatura bedellerinden ise davalının sorumlu tutulamayacağı yönetmelik hükümleri gereğidir. Mahkemece bu yönetmelik hükümleri gözetilerek son ödeme tarihinden önceki gecikme faizi ve ana para birlikte hesaplattırılarak bu miktara yönelik itirazın iptaline, son ödeme tarihinden sonraki gecikme faizine yönelik itirazın iptali davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

3-İİK. 67 maddesinin 2. fıkrası hükmünce icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının icra hakimliğine başvurmadan alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Borçlunun itirazının kötü niyetli olması ise yasal koşul değildir. Bunlardan başlıca alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte yada bilmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Alacağın mutlaka bir belgeye bağlı olması da şart değildir. Açıklanın yasal kurallar içinde takip konusu asıl alacağın kabul edilen kısmı üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

SONUÇ : Yukarıda 1. bentte açıklanan gerekçelerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan gerekçelerle kararın davalı lehine 3. bentte açıklanan gerekçelerle kararın davacı lehine BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 4.3.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.