Sayın Meslektaşlarım;

İş sahibi müvekkil firma yükleniminde olan bir işi sözleşme ile taşerona devrediyor ve taşeron'un ücretini sözleşme esnasında çek vermek suretiyle ödüyor.

Çek'in ödeme günü yaklaşmasına rağmen;taşeron'un söz konusu iş mahallinde çalışmaya dahi başlamadığı tespit edilerek bu husus değişik iş bilirkişi rapor'u ile sabitleniyor.

Devamında müvekkil firma değişik iş tespit raporunu temel almak suretiyle ;Vermiş olduğu çeklerden ötürü borçlu olmadığının tespiti, söz konusu çeklerin iptali ve yargılama sonuna kadar çeklerin ödenmemesi için ihtiyati tedbir talepli dava ikame ediyor.

Nitekim vezneye yatan teminat mukabilinde çeklerin lehdarı açısından ödenmemesi açısından karar verilmiş olsa da,çeklerin 3. şahıslara ciro edilmiş olmasından ötürü müvekkil firma 3. şahısların ihtiyati hacze dayalı icra takipleri ile karşı karşıya kalıyor ve haciz tehdidi altında iken dosya borçlarını tamamen ödüyor.

Tabi hali hazırda taşerona karşı açılmış olan menfi tespit davasıda devam ediyor.

Sizlere sormak istediğim husus şu;

Devam eden menfi tespit davası kanunen ve kendiliğinden istirdat davasına dönüşürmü? (Düşüncem dönüşeceği yönünde)

İstirdat davaları için kanunda öngörülmüş olan 1 yıllık hak düşürücü süre dosyamız açısından söz konusu olurmu?(Kanaatimce takipten önce dava açıldı için böyle bir hak düşürücü sürenin söz konusu olmayacağı yönünde)

Son olarak ise;Haciz tehdidi altında yapılan ödemenin menfi tespit davasının tarafı olmayan ve çekin ciro edildiği yeni hamilin başlattığı takibe istinaden yapılmış olması,menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmesine engel olup olmayacağıdır? (Yani husumet konusunda bir sıkıntı yaşanıp yaşanmayacağıdır)

Cevap veren meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ediyorum.