Mesajı Okuyun
Old 08-04-2008, 21:28   #18
Av.Sever Köz

 
Varsayılan

Herşeyden önce belirtmek isterim ki, avukatlık mesleği ne yazık ki, eski saygınlığını yitirmiştir. Eskiden girişi düzayak olan basit bir yazıhanede tahta masa ve sandalyeden oluşan avukatlık bürosuna gelenler şapkalarını çıkararak içeri girerlermiş. Şimdi ise avukata saygınlık avukatın giydiği takımdan, altındaki arabasının markasından, bürosunun konforundan ve lüksünden anlaşılıyor olabilir.

Bu görünür, yaygın bir kanıdır. Gerçek olan bu değildir.

Gerçek olan avukatlık mesleğinde saygınlık kazanma yolunda geçer akçenin bu olduğudur. Böyle olması günümüzde oldukça avantaj sağlayabilir. Ama asıl saygınlığı sağlayan şahsın kendine özgüvenidir. Bilgisidir. Meslekte hedefledikleriniz sadece "para" ise pazarlama ve satış stratejilerine göre hareket ederek hedeflerinize ulaşmanız mümkündür.

Öncelikli hedef olmamakla birlikte işimizin adı bu ise, -neticede başka meslekleri de tercih etmiş olabilirdik- illaki bu işten para kazanacağız. Kazanılan paranın azlığı çokluğu yerine nitelikli olanının tercih sebebi olması benim için açıkçası daha önemlidir.

Üzerinde durulması gereken temel noktalardan birisi bu.. Nitelikli yetişmek.. Staj yaptığım dönemde müvekkillerle görüşme fırsatım olmadı. Avukat kendisi görüşür ve yapılması gerekenin ne olduğunu bilirdi. Ancak bana konuyla ilgili detay vermeden el yordamı ile iş görmeye çalışırdık. Basit bir ihtarname yazarken bile zorlandığımı hatırlıyorum. Ama el yordamıyla işi çözmeye uğraşırken kendimizi çok geliştirdik. Öğrenmemize ve araştırmamıza yönelik bir tutumdu belki kendince.. Her yiğidin yoğurt yiyişi farklı.

Ama mesleğimizde kendimizi geliştirmek konusunda bir avukatın yaptığı her işin stajyer tarafından da yapılabileceği, en azından asgari bilgilere vakıf olması gerektiği hususu meslekdaşlarımız arasında çok yaygın değil ne yazık ki.. Stajyer her alanda kendini yetiştirebilmeli,müvekkillerle görüşebilmeli, en azından görüşmelere katılmal, bilgi sahibi olmalı, kendini ezdirmemeli, buna izin vermemelidir. Kendini bilgiyle donatma konusunda eksik kalmamalıdır.

Bilgili iseniz ikinci konu doğal sonuç olarak üzerinizdedir, "karizmanız".. Diğer bahsi geçen etkenler benim pazarlama ve strateji teknikleri olarak belirttiğim, günümüzdeki adıyla iletişim becerileridir.

Dolayısıyla bilgili bir avukat iseniz, başarılı olursunuz. Başarılı olursanız mesleğinizdeki motivasyonunuz artar ve pozitif olur, vatandaşın, halkın gözünde işbitirici bir avukat olursunuz. Tüm bunları yaparken kendinize bakar, temiz ve iyi giyinmeye gayret ederseniz, dikkat çekersiniz.

Şimdiye kadar bahsettiklerim dışında eksik olan tek, belki de içlerinde en önemli şey ise sosyal çevrenizdir. Sosyal çevreniz yok ise size başarılı olma ihtimaliniz olan ve sizi mesleğe motive edecek ve sizi hayata bağlayacak pozitif yapacak "işleriniz(davalarınız)" de gelmeyecektir.

Fakat bu "çevrenizi" nasıl ve nerede yapacağınız konusunda çok çeşitli alternatifler vardır. Bunlar siyasi görüşünüzden tutunuz da hobilerinize kadar geniş bir yelpazede yer alırlar. İşte burada da gerekli olan içinizdeki enerji ve özgüvendir. Yapabileceğinize olan inancınızdır, kendinize olan inancınızdır.

Kendinize olan inancınızın hep olması dileğimle..

Saygılar,
S/K