Mesajı Okuyun
Old 03-03-2007, 17:20   #8
Av.Bülent Özkan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.knel
[Kadın Almanya'da ve davacı erkeğin başkası ile nişanlılığı söz konusu, müşterek hayatın kurulması söz konusu değil.
Terk sebebiyle boşanma davası açılması konusunda süre bakımından Medeni Kanun'da herhangi bir kısıtlama var mı?(Bu davanın sonucu doğrultusunda)
Medeni Kanun davası reddilen kişiye üç yıl bekle diyerek Ceza Kanunu'nun amacı doğrultusunda bir ceza mı kesiyor? Bu konuyu evlilikte hiç bir araya gelmemiş ve gelme ihtimalide kalmamış taraflar bakımından-kusuru bir kenara bırakarak, tabi tazminatlar mutlaka söz konusu olacaktır- yorumlayabilirseniz, çok memnun olurum.
Saygılarımla..

Sn. meslekdaşım;

TMK ya göre Mahkemeye başvurarak terk eden eşe ihtarname gönderilmesinin istenmesinin amacı ortak hayatı temin etmektir. işbu ihtarnameyi gönderen eşin önceki olayları affettiği, eşini kabul ettiği, tekrar bir araya gelmek istediği kabul edilir ve bu bakımdan ihtarın samimi olması şartı vardır. Size tavsiyem anlattığınız olay açısından kesinlikle TMK 164 teki terk sebebine dayanmamanızdır. Çünkü daha sonra sadece ihtardan sonraki olaylara dayanarak dava açılabilir.

TMK ceza kanunu anlamında ceza kesmiyor. Evlilik birliği kamu düzenini ilgilendirdiğinden hakim ikrar veya davanın kabulü ile bağlı olmadığından ve ortak yaşamın tesisi ihtimali bulunduğundan davayı reddebilir. Bu bağlamda TMK eşlerin tekrar bir araya gelme olasılığına binaen 3 senelik süre koymuş bulunmakta (kaldı ki bu süre içinde ortak yaşam kurulmaz ise bu kez mutlaka boşanma kararı verilir.) Kamu düzeni ile direkt ilgili aile kurumunun korunması açısından konulan bir süredir ancak yukarıdaki yorumlarımda bunun çelişkili bir durum olduğunu ifade ettim.

Saygılarımla...