Mesajı Okuyun
Old 05-01-2008, 17:52   #9
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Sayın ebrus.

Bana göre mesajınızda tartışılacak bir çok hususu dile getirmişsiniz.

Alıntı:
Sayın meslektaşım bence azil haksızdır eğer müvekkiliniz sizin görevinizi yapmadığınızı iddia ediyor idiyse dosya karar aşamasına gelmeden önce yapabilirdi. Kaldı ki azli haklı kılan avukatın davayı takipteki kusur ve ihmalidir.

Soru sahibinin mesajındaki şu alıntıya dikkat çekmek istiyorum.
Alıntı:
Yazan legalist
ancak bir duruşmaya ağır bir hastalık geçirmem nedeniyle katılamadın. yanımda başkada kimse çalışmadığı için dosya düştü ve ben 2 ay sonra dosyayı yeniliyebilidim. ve 1 aylık raporum var. müvekkilim bilirkişi üçretini yatırmadığı için dosya bilirkişiye gitmedi. ancak daha sonraki bir duruşmada verilen kesin süre içindede bilirkişi üçreti müvekkilim tarafından yatırıldı. ancak dosya bilirkişiye gittikten sonra yani artık dosya binevi son aşamaya gelmişken beni azletti ve başka bir avukatı vekil tayin etti.

1 Aylık raporu olduğuna göre Sayın legalist önemli bir rahatsızlık geçirmiş olmalı; geçmiş olsun diyorum. Ancak rapor süresinin bitiminden itibaren 1 ay daha geçmesine rağmen dava yenilenmemiştir. Bunun herhangi bir mazereti yoktur. Sayın Ali Ekmekçi de müvekkilin bir zararının oluşmadığını ifade etmiştir. Olası bir ceza davasında (Görevi ihmal/suistimal) bu husus önemlidir. Çünkü Yargıtay, müvekkilin zararının gerçekleşmesine bakmaktadır. Yazılanlar ceza davası için doğrudur.

Alıntı:
Yazan ebrus
Hiçbir avukatın müvekkilin işleri için cebinden masraf yapmaya yasal olarak mecburiyeti yoktur. Böyle bir düşüncenin yerleşmesi avukatlık yasasının özüne aykırı olduğu gibi suistimale de açıktır. Ne sizin ne de başka bir avukatın yargılama sırasında belirlenen bilirkişi ücreti ve sair masrafları cebinizden yapma zorunluluğunuz yoktur. Hiçbir müvekkil de bunu azle bahane yapamaz.

Hakılısınız, bizim müvekkil adına masraf yatırma zorunluluğumuz bulunmamaktadır.Olaya devam ediyorum: Daha sonra ise, duruşmada bilirkişi ücreti için vekile süre verilmiştir. Ancak Sayın legalistin ifadesine göre, müvekkil masrafı getirmemiştir. Eminim böyle olmuştur ama kendisinin elinde bunu tevsik edecek belge yoktur.

Müvekkil yerine kendinizi koyun lütfen(Ya da vekalet ücreti davasında yapabileceği savunmayı tahmin edelim). Diyecek ki, "Benim için önemli olan bir davayı takip etmemiş, müracaata bırakmıştır. Hastalığı olsa da sekreterinin olmaması avukatın subjektif durumudur. Ayrıca 1 aylık raporu olmasına rağmen, davayı 2 ay sonra yenilemiş en azından 1 ay gecikmiştir. Bir sonraki duruşma bilirkişi ücreti için kendisine süre verilmesine rağmen, bana haber vermekte ihmalkar davranmıştır.Yine davanın uzamasına sebebiyet vermiştir. Ta ki, kesin süre verildikten sonra bana haber vermiş, bem de masrafı yatırmışımdır. Avukatlık özen ve güven mesleğidir. Bu aşamadan sonra benden , avukatıma güvenmem beklenemez."

Ne dersiniz?

Gerçekten mesleğimiz titizlik gerektiren meslektir.Sorumluluğu da çoktur. Bu nedenle dikkatli olmamız gerekmektedir. Evet masrafı cebimizden vermeyeceğiz ama kötüniyetli müvekkillere karşı önlem almalıyız. Ellerinden yazı almalıyız veya ihtarname çekerek durumu bildirmeliyiz.

Alıntı:
Ayrıca sizin azliniz üzerine dosyaya vekalet sunan meslektaşımızı da ayıplıyorum. Son derece yanlış bir hareket.

Katılmadığım bir görüşünüz de budur. Davayı sonradan takip eden meslektaşımızı neden ayıpladınız bilmiyorum. Dosyada bir azil olmasına rağmen davayı üstlendiği içinse, siz de dahil hiç birimiz böyle davalar almamalıyız.

Alıntı:
Ancka sizinde bildiğiniz gibi avukatlık ücreti iki tür olup bunlardan biri de vekilin müvekkilden talep edeceği vekalet ücretidir. Sizinki bu tür vekalet ücreti olup değer üzerinden Av. Kan. 164/4. fıkraya göre belirlenecektir.

Müvekkil ile yazılı sözleşme yoksa, tartışmasız asgari ücret tarifesi geçerli olacaktır. Bunun miktarının ne olacagını da cevabınızda belirtmişsiniz.

Alıntı:
icra tetkik merciine yapılan itirazlarda sadece karşı taraf vekalet ücreti maktu olarak belirlenir.

Saygılarımla