Mesajı Okuyun
Old 04-04-2012, 13:02   #2
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan scent
Cari hesap ekstresine dayalı olarak borçlu yana yapılmış icra takibinde borçlu yan itiraz etmiş, tarafımızca itirazın iptali davası açılmıştır. Davalı borçlu yan, cevap dilekçesinde müvekkil şirkete numune niteliğinde vermiş oldukları on adet döküm kalıp modellerinin icra takibine konu borçtan takas ve mahsubunu talep etmiştir. Davanın açılması öncesinde davalı yanın göndermiş olduğu ihtarnamelerde kalıpların iadesi istenmişse de müvekkil tarafından gönderilmiş cevabı ihtarnamelerde borcun tamamen ve nakden ödenmesi akabinde kalıplarının tesliminin derhal yapılacağı belirtilmiş; ancak davalı yanca borç ödenmemiştir. Anılan döküm kalıpları müvekkil şirketin üretimine esas olmak ve davalı yanın siparişlerinin yapılması amacıyla verilmiş olup, müvekkil için herhangi bir maddi değeri bulunmamaktadır. Bu sebeple takas mahsup talebinin kabul edilmediği, istemin ayrı bir dava konusunu gerektirdiği dosyaya sunulan dilekçelerimizde belirtilmiştir. Dosyadan aldırılan, (davalı ve tarafımızın ticari defterlerinin incelenmesine yönelik) bilirkişi raporlarında müvekkil şirketin alacağı sabit hale gelmiş ve defterler birbirini doğrulamıştır. Bilirkişiler, takas mahsup talebi ile ilgili olarak kalıpların değerlerine ilişkin bilgi-belge dosyada bulunmadığından değerlendirme yapılamadığını belirtmişlerdir. Bilirkişi raporlarının tebliği akabinde kalıpların icra takip bedelinden dahi fazla miktarda olduğunu gösterir faturalar sunulmuştur. Tarafımızca sonradan sunulan bu belgelere muvafakat edilmemiş olsa dahi son celse anılan kalıpların değerlerinin tespiti için dosyanın bilirkişiye gönderilmesine karar verilmiştir. Tarafımızca ara karardan rücu talepli dilekçe yazılmış, kalıpların davalı yanca bir değeri olsa dahi müvekkil şirket için herhangi bir maddi değeri bulunmadığı belirtilerek verilen ara karardan dönülmesi talep edilmiştir. Ancak hakimle yapmış olduğum harici görüşmede ara karardan dönemeyeceği vurgulanmıştır. Hakim, kalıpların teslim edilmesini, buna ilişkin tutanağın dosyaya sunulmasını ve bu şekilde dosyanın bilirkişiye gönderilmesinin önleneceğini belirtmiştir.

Gelinen bu aşamada yapılması gerekli doğru işlem nedir? Herhangi bir tevdi yeri tayini ile malların teslimi mi doğru yol olacaktır? Yoksa mallar teslim edilmez ve kalıpların değeri için bilirkişi raporu düzenlenirse davalı yanın takas mahsup talebi kabul edilip müvekkil şirket bir de borçlu mu çıkacaktır??? Konu ile ilgili bilgi ve görüşlerinizi paylaşırsanız çok sevinirim...

Teşbihte hata olmaz ise; "Elma ile armut takas edilemez." Sizin alacağınız para alacağıdır. Karşı tarafın takasını istediği şeyler ise para değil, maldır.

BK.118'nci maddeyi okursanız orada "İki şahıs karşılıklı bir miktar meblağı veya yekdiğerine mümasil(özdeş) başka malları birbirlerine borçlu oldukları takdirde… takas edebilir" der.

Para ile mal takas edilemez kanaatindeyim.

Sorunuza gelince: kalıpları teslim ertmek borcunuzu bir an önce ifa etmenizi, karşı tarafa kalıpların teslim edileceği yerin bildirilmesi veya aynı süre içinde şirket merkezinizden teslim alınması için süreli ihtar keşide etmenizi, süreye rağmen almadığı takdirde tevdii mahalli tayini ile kalıpları teslim etmenizi öneririm.