Mesajı Okuyun
Old 03-01-2024, 11:22   #3
Av. Abdullah Kılıç

 
Varsayılan

Yargıtay 16.Ceza Dairesi'nin 2019/2233 E. 2019/4810 K. Sayılı kararında tanık delilinin başka bir delille desteklenmediği takdirde hükme esas alınamayacağına ilişkin şöyle karar verilmiştir; "örgütle organik bir bağ kurarak hiyerarşisine dahil olduğu yönünde herhangi bir delil bulunmayan sanık hakkında gizli tanık "Kitap" tarafından verilen ifadenin başka delillerle desteklenmediği takdirde hükme esas alınamayacağı cihetle, örgüte müzahir derneğe üye olmak, sosyal medya hesabında takip ve beğenilerde bulunmak, protesto gösterilerine katılmaktan ibaret eylemlerinin sanığın konum ve kişisel özellikleri de dikkate alındığında sempati ve iltisak boyutunu aşar nitelikte, silahlı terör örgütü üyesi olduğunu ispat etmeye yeterli örgütsel faaliyetler olarak değerlendirilemeyeceği gözetilerek, atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde hüküm kurulması,".

Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/2944 E. 2018/2741 K. Sayılı kararı; "İtirafçı sanık olup tanık sıfatı ile dinlenilen, etkin pişmanlıktan yararlanmak için sanık aleyhine beyanda bulunma hususunda hukuki menfaati bulunun … isimli kişinin anlatımı tek başına hükme esas alınamayacağından; Suçun sübutuna esas alınan delilin güvenilirliğinin denetlenmesi bakımından, UYAP sorgulamasında … hakkında Yüksekova Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/924 sayılı halen açık gözüken soruşturma dosyasının incelenmesinden sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,Sonuç: Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebepten dolayı hükmün BOZULMASINA,"