Mesajı Okuyun
Old 20-12-2006, 00:29   #2
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Davanızı olayın olduğu yerin kapsamındaki SSK şubesinin bulunduğu mahal mahkemesinde açabilirsiniz.
Alıntı:

**************
SOSYAL SİGORTALAR KURUMU ALEYHİNE AÇILAN DAVA - SOSYAL SİGORTALAR KURUMU ŞUBESİ - ÇALIŞMA SÜRESİNİN TESPİTİ DAVASI - YETKİLİ MAHKEMENİN BELİRLENMESİ
Karar Tarihi : 11.10.2004
Karar No : 8178
Karar Yılı : 2004
Esas No : 4562
Esas Yılı : 2004
Daire No : 21
Daire : HD
**************
(5521 s. K. m. 5, 15) (1086 s. K. m. 9, 17)
DAVA : Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 01.06.1997 - 10.06.1997 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği yetkisizlik nedeniyle reddine karar vermiştir. Hükmün davalılardan Park Tekstil San, Tic. A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi M.Altan Çeliker tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:
KARAR : Davacının istemi davalı işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespiti ile işçilik alacaklarına yöneliktir. Mahkeme yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar vermiştir.
Uyuşmazlık Sosyal Sigortalar Kurumu ile İş Kanunundan kaynaklanmaktadır. Anılan yasalarda yetki ile ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 5. maddesi ile 15. maddesinin yollamada bulunduğu HUMK'nun 9. ve 17. maddeleri gereğince çözümlenmesi gerektiği, 9. maddeye göre Kurum mahkemesinin bulunduğu yerde dava açılabileceği gibi, 17. maddeye göre de şubenin bulunduğu yerde de dava açılabileceği, bunun için uyuşmazlığın şube muamelesinden kaynaklanmasına gerek bulunmadığı zira, Kurumu temsilen Kurum avukatlarının şubenin bulunduğu yerde Kurum aleyhine açılan davaları takibe yetkili oldukları yine aynı Yasa'nın 9/3. maddesinde davalıların birden fazla olması halinde davanın bunlardan birinin ikametgahı mahkemesinde açılabileceği de ortadadır. Öte yandan davalı işverenin yetki konusunda herhangi bir itirazının bulunmadığı da görülmektedir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı gerekçelerle yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı şirket vekilinin bu yönlere ilişkin temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden işverenlere iadesine 11.10.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.


**************
.: CopyRight by Sinerji A.Ş. :.