Üc bey yil öncesiydi, Viyana yakinlarinda amcamlarda bir yaz günü bahcede otururken elini kolunu sallayarak elinde dosya kisa pantolonlu biri cikageldi. Meger "icra memuruymus".. Amcamin oglunun bankaya olan kredi borcunu icraya gelmis. Bu durumda biran Türkiyedeki hacizleri ve hacizlerdeki Avukatlarin durumunu hatirladim.

Avrupada Avukatlik tam anlamiyla teknik bir meslek olarak icra ediliyor, hukuk sistemi düzgün isledigi icin Avukatin meslegini yaparken itisip kakisma vs yasanmiyor. Mesela bizdeki hacizlerde Avukat olmazsa olmaz bir kosul iken burda cok istisnai büyük hacizlerde hazir bulunuyorlar.

Avukat bürosunda bilgisayarinda davasini ya da icra takibini hazirliyor, adli teskilat icerisindeki Intranet sistemi sayesinde bir tikla ilgili mahkemenin kaleminde dava dilekcesi hazir oluyor. Yani bizdeki gibi dilekceyi bizzat götürmek, bir alindi almak vs yok..
Mesela Iflas Mahkemelerinde bütün basvurular Posta yoluyla yapiliyor. Avukat üc nüsha halinde gönderiyor dilekcesini, biri mahkeme dosyasinda kaliyor, digeri Masseverwalter`e(Iflas masasi yöneticisi) gidiyor , diger nüshasini ise mahkeme alindi mührünü vurup avukata geri gönderiyor ücretsiz olarak.
Dava dosyasi bilgilerine ulasmak icin bir telefon ya da fax yeterli, dosyanin fotokopisi cekiliyor ve ödeyeceginiz faturayla birlikte adresinize postalaniyor.
Sistem o kadar farkli ki, Türkiyedeki mücadeleci kosturan calisan Avukat olarak gelmisseniz önce tatli bir sok yasiyorsunuz. Aslinda bu düzen ve sistem sizi biraz rahatsiz etmiyor da degil.

Hakimlerle cok rahat kisisel diyaloglar kurabiliyorsunuz, buralarda " hakki suistimal etmek " kavrami fazla olmadigi icin Hakimlerle avukatlarin kurduklari kisisel iliskiler hic yadirganmiyor. Haftasonlari hakimlerle birlikte bisiklet turlari yapiyorsunuz. Burda özellikle dikkat cekici husus mahkeme hakim ve savcilarindaki alcak gönüllülük.. mahkeme icinde ya da disinda siradan insanlardan pek ayirdedilmiyorlar. Türkiyedeki hakimlerin "ayricalik arayisini" ise tamamen egitim, calisma sartlarina ve ekonomik kosullara bagliyorum. Emeginin karsiligini alamadigini düsünen hakimlerimiz, kullanmaya calistiklari kimi ayricaliklarla bunu psikolojik olarak dengelemeye calisiyorlar.

Heyecani coskusu SIKINTI ve rezilligi olmayan teknik bir hizmet yani anlayacaginiz Avrupadaki hukukculuk..