Mesajı Okuyun
Old 23-04-2011, 17:38   #7
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
19.Hukuk Dairesi

Esas: 2008/6337
Karar: 2009/2466
Karar Tarihi: 30.03.2009

MENFİ TESPİT DAVASI - SENET BEDELİNİN ÖDENDİĞİ - DEKONTLARIN TARİHLERİ SENEDİN VADE TARİHİNDEN SONRA OLMASI - KURAL OLARAK HAVALENİN BİR ÖDEME VASITASI OLDUĞU - İSPAT KÜLFETİNİN TAYİNİNDE HATA

ÖZET: Davacı, dava konusu senet bedelini ödediğini iddia etmiş ve buna ilişkin banka havale dekontları sunmuştur. Dekontların tarihleri senedin vade tarihinden sonra olup, içeriklerinde <senet karşılığı> açıklamaları bulunmaktadır. Kural olarak havale bir ödeme vasıtası olup, mevcut bir borcun tediyesi amacıyla yapıldığının kabulü gerekir.

(4721 S. K m. 6) (1086 S. K m. 287) (2004 S. K. m. 72)

Dava ve Karar: Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

Dava, takibe konu 20.09.2001 tarihli ve 3500 USD bedelli bononun ödendiği gerekçesiyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.

Davalı vekili, davalının dayandığı dekontların dava konusu bono ile ilgisi olmadığını, bu ödemelerin takibe konu senetler dışındaki borçlar için yapıldığını, taraflar arasında birden fazla alacak ilişkisi, yani birden fazla senet olduğunu, ödemelerin davaya konu senetlere ait olup olmadığının belli olmadığını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece, kanıtlanamayan davanın reddine, tedbir kararı olmadığından tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Davacı, dava konusu senet bedelini ödediğini iddia etmiş ve buna ilişkin banka havale dekontları sunmuştur. Dekontların tarihleri senedin vade tarihinden sonra olup, içeriklerinde <senet karşılığı> açıklamaları bulunmaktadır. Kural olarak havale bir ödeme vasıtası olup, mevcut bir borcun tediyesi amacıyla yapıldığının kabulü gerekir. Davalı, iddiaya konu ödemelerin dava konusu senetle ilgisi olmayıp, başka bir alacakla ilgili olduğunu savunmuştur. Bu durumda yapılan ödemelerin başka bir alacağa yönelik olduğu yolundaki savunmasını davalı yazılı delillerle kanıtlamalıdır. Başka bir ifade ile somut olayda ispat külfeti davalı taraftadır. Mahkemece bu yönler gözetilmeden, ispat külfetinin tayininde hataya düşülerek ve icapsız yemine de dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 30.03.2009 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı