Mesajı Okuyun
Old 07-03-2008, 08:55   #1
askeplion

 
Varsayılan Cinayet Davasında "Duruşmaya Gelirse Tutuklanmayacak" Ara Kararı

Yeşilköy'de, B.Ş.(19), 25 Eylül 2004’te sevgilisi N.T. ile gittiği kafede T.’ın eski sevgilisi F.Y. ve arkadaşlarıyla kavga edince bıçaklanarak öldürüldü.

Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan F.Y., olaydaki tek suçlunun, bıçağı saplayan S.A. olduğunu iddia etti. F.Y. ve kavgaya karışan F.G. 9 yıl 2’şer ay hapse mahkûm edildi. 4 yıldır kaçak olduğu için S.A. dosyası ayrılarak, başka bir Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Önceki gün görülen duruşmaya, S.A. savunan babası Avukat F.A. katıldı.

Avukat A., müvekkilinin beraat etme ihtimalinin olduğunu belirterek, "Hukuk öğrencisidir. 4 yıldır mağdur. Yakalama emrinin kaldırılmasını talep ederim" dedi. Bu talebi değerlendiren heyet, kasten adam öldürme suçundan 24-30 yıl arası hapsi istenen sanık S.A. hakkında, 20 bin YTL kefalet ödemesi koşuluyla, ’duruşmaya gelirse tutuklanmayacak’ kararı aldı.

Mahkeme heyeti, tutuklanma korkusuyla duruşmaya gelmediği anlaşılan S.A. ve müdafii tarafından 20 bin YTL kefaletin yatırılıp, yakalama emrinin kaldırılmasını kararlaştırdı. (Gökhan Usanmaz/Sabah) 07.03.2008

Sayın meslektaşlarım, haber ve başlık olduğu gibi aktarılmıştır. yorumlayan herkese şimdiden teşekkür ederim.
1- Allah esirgesin başımıza böyle birşey gelirse böyle davranır mıyız?
2- Haberin sunulmasında avukatlık mesleğine karşı olan önyargıyı pekiştirecek şekilde şüphelinin babasının avukat yapılması vurgusu olduğuna katılıyor musunuz?
3- Şayet haber doğru ise, dört yıl boyunca yakalanamayan bir şüphelinin babasının avukat olmasının etkisi gerçekten varmıdır?
4- Çuvaldız iğne meselesi?
saygılarımla