Mesajı Okuyun
Old 25-08-2017, 19:49   #8
Muhsin KOÇAK

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan olgu
T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
E. 2016/14280
K. 2017/928
T. 21.2.2017



T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
E. 2015/15470
K. 2016/1347
T. 8.2.2016



kararları ilginç buluyorum,
Yargıtay'ın bu yönde verdiği kararlara açıklayacağım hukuki gerekçelerle katılmıyorum. vergi hukuku ile 6183 sayılı yasanın ruhuna aykırı kararlardır.

zira kamu alacaklarının takip ve tahsilinde aracı kullanılmaması ve kamu gücü kullanılarak birinci elden tahsili yoluna gidilmesi için 6183 sayılı yasa vardır. yoksa kanun koyucu 2004 sayılı İİK dururken ikinci bir icra kanunu( kamu icra Hukuku ) yapmaya ihtiyaç duymazdı, kamu alacaklarından sadece ecrimisil alacakları 2886 sayıl Devlet ihale kanununun 75, madesi ile seçimlilik hakkı tanınmıştır. 6183 sayılı kanunun 1 madesindeki haksız fiil, haksız iktisap ve bir akitten kaynaklanan alacaklar genel hükümlere tabi takibi mümkün iken yargıtayın bu hükmü gözardı ederek bu kararlara imza atması düşündürücüdür. Kamu alacaklarının genel hükümlere göre takip edilemeyeceğine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır şeklindeki açıklamayı da enteresan bulduğumu şaşkınlıkla belirtmek isterim, kamu alacaklarından hangilerinin genel hükümlere tabi tutulacağına ilişkin düzenleme 2004 sayılı kanunun 47. ve 6183 sayılı kanunun 1 ve 5, madde düzenlemelerinde tartışma götürmeyecek kadar açıktır. sadece 1. maddenin son fıkrası ile TCK nın para cezalarına ilişkin öngörülen tahsil şeklini hariç tutmuştur. vergi hukukunda kesin kıyas yasağı vardır.Açık bir istisna, düzenleme veya atıf yapılmadığı sürece 6183 sayılı kanun dışında tahsil cihetine gidilemez. Örneğin 6183 sayılı kanunun 21 maddesindeki düzenleme ile getirilen kamu alacaklarından rüçhnalı alacakların tahsil şeklindeki 2004 sayılı yasanın 268/son ve 206/3 maddesine yapılan atıflar buna birer örnektir. Kamu alacaklarının genel hükümlere göre takibi mümkün iken o halde 6183 sayılı kanunda açık bir şekilde haczin ne zaman düşeceğine ilişkin hüküm bulunmamasına karşın, genel hükümlerdeki süreler kamu borlusunun haczedilen menkul ve gayrimenkulleri için de geçerli süreler olacak mı ? 6183 sayılı kanunun 21. Maddesindeki düzenleme bakımından uygulama nasıl olacaktır. Buna benzer yüzlerce soru işareti sarmalı ile karşı karşıya kalınır. Yargıtay' ın bu doğrultuda verdiği kararlar tartışılacak kararlar olmakla birlikte beraberinde sakıncaları da barındırmaktadır. 6183 sayılı Kanunun 1 maddesinde sayılan bir akitten, haksız iktisap ve haksız fiilden kaynaklanan alacaklar hariç diğer alacaklar, vergi resim harç, ferileri vs. 6183 sayılı kanunun 55,56,57,ve devamı maddelerinde sayılan tahsil şekli ile ödeme emri tebliği ile başlar ve 62 maddesinde yer alan haciz şekli ile tahsil cihetine gidilir. genel hükümlere göre tahsil cihetine gidilmesi hukuken mümkün değildir.
------------------