Mesajı Okuyun
Old 04-06-2013, 13:07   #44
Mustafa Öztok

 
Varsayılan

Mülkiyet ihlallerinde zamanaşımı konusu eski dönemlerde de tartışmaya konu olmuştu.
Örnek bir karar ektedir:

İçtihatları Birleştirme BGK 1981/1 E, 1981/3 K.

"İçtihat Metni"

Hazine aleyhine, Türk Medeni Kanununun 917/1. maddesi uyarınca açılacak tazminat davasının tâbi bulunduğu Borçlar Kanununun 60/1. maddesinde yazılı zamanaşımı sürelerinin başlama gününe ilişkin Hukuk Genel Kurulu’nun 26.9.1962 tarih ve 4/21-76 sayılı kararı ile Dördüncü Hukuk Dairesi’nin 21.11.1964 tarih ve 1963/6051-5466 sayılı kararı arasında ortaya çıkan içtihat aykırılığının içtihatların birleştirilmesi yolu ile giderilmesi Hukuk Genel Kurulu’nun 8.5.1981 tarih ve 4-548 sayılı kararı ile istenilmiştir.

1730 sayılı Yargıtay Kanununun 18, 19/7 ve 20. maddeleri hükümleri gereğince 14.9.1981 günü toplanan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nda, yukarıda anılan kararlar arasında içtihat aykırılığı bulunup bulunmadığı konusunda ön sorun olarak görüşme açılmış olup Raportör Üyenin açıklamaları dinlendikten sonra aşağıda yazılı sonuca varılmıştır.

Hukuk Genel Kurulu’nun 8.5.1981 tarih ve 4-548 sayılı kararının özeti şöyledir:

Kurul’un evvelce verdiği 26.9.1962 tarih ve 4/21 sayılı kararında, (Borçlar Kanununun 60/1. maddesi uyarınca zarar ve sorumluyu öğrenme tarihinden itibaren bir yıl ve her halde zararı meydana getiren eylemin işlenmesinden başlayarak on yıl geçtikten sonra dava zamanaşımına uğrar. Mahkemenin, Borçlar Kanununun 60/1. maddesi gereği, davacının zarar ve sorumlusunu gerçekten öğrendiği tarihi araştırması ve sonucuna göre karar vermesi gerekir) denildiği halde, Dördüncü Hukuk Dairesi’nin 21.11.1964 tarih ve 1963/6051-5466 sayılı kararında, (zararın gerçekleştiği gün malın mâmelekten çıktığı gündür. Çünkü, Medeni Kanunun 917. maddesine göre, Hazineden tazminat istenebilmesi için zararın gerçekleşmesi şarttır) içtihadında bulunulmuştur. Anılan Özel Dairede, (Borçlar Kanununun 60/1. maddesinde yazılı on yıllık zamanaşımı süresinin zararı oluşturan eylemin işlenmesi tarihinden başlayacağı) tarzındaki görüşün sonradan çoğunluk kazandığına işaret edilerek, Borçlar Kanununun 60/1. maddesinde öngörülen zamanaşımının başlama tarihi bakımından bu görüşler arasındaki aykırılığın, Dördüncü Hukuk Dairesi’nde oluşan yeni temâyül dahi gözetilmek suretiyle içtihadı birleştirme yolu ile giderilmesi istenilmiştir.

İçtihadı birleştirme konusu yapılan Hukuk Genel Kurulu’nun 26.9.1962 tarih ve 4/21-76 sayılı kararı, karar düzeltme yolu ile anılan Kurul’un 23.1.1963 tarih ve 4/64-14 sayılı kararı ile ortadan kaldırılmıştır.

Türk Medeni Kanununun 917/1. maddesi gereği Hazine aleyhine açılacak tazminat davasının tâbi bulunduğu on yıllık zamanaşımı süresinin haksız eylemin işlendiği tarihten başlayacağı yolunda ortaya çıktığına işaret olunan ve Dördüncü Hukuk Dairesi’nin temâyülünü belirten bir kararın mevcut olmadığı yapılan araştırmadan ve sözü geçen Daire Başkanının açıklamasından anlaşılmıştır.

1730 sayılı Yargıtay Kanununun 17/2-b maddesinde, içtihatların birleştirilmesi yoluna gidilebilmesi için, (benzer olaylarda birbirine uymayan kararlar verilmiş bulunması) şartı aranmaktadır. Keza, aynı Kanunun 19/7. maddesinde (birbirine aykırı kararlardan) söz edilmektedir.

Hukuk Genel Kurulu’nun içtihadı birleştirme isteğine dayanak yapılan kararlardan 26.9.1962 tarihli olanı karar düzeltme yolu ile ortadan kaldırıldığına göre bu kararın gerekçesinde yer alan görüş ele alınarak içtihadı birleştirme yoluna gidilmesi mümkün bulunmamaktadır. Ortadan kaldırılmış karar üzerine tartışma da açılamaz.

Yargıtay’ın bir dairesinde beliren yeni bir temayül karar biçimine dönüşmedikçe nazara alınamaz ve temayüle göre içtihatların birleştirilmesi yoluna gidilemez.

Bu durum karşısında, 26.9.1962 ve 21.11.1964 tarihli kararların içerikleri bakımından aralarında içtihat aykırılığı bulunup bulunmadığının incelenmesine gerek kalmamaktadır.

O halde, şartların gerçekleşmemesi nedeni ile İçtihadı Birleştirme Kararı verilmesine yer bulunmamaktadır.

Sonuç: Yukarıda açıklanan durum karşısında, Türk Medeni Kanununun 917/1. maddesi uyarınca Hazine aleyhine açılacak tazminat davasının tâbi bulunduğu ve Borçlar Kanununun 60/1. maddesinde yazılı zamanaşımı sürelerinin başlama tarihleri yönünden Hukuk Genel Kurulu ile Dördüncü Hukuk Dairesi kararlan arasında giderilmesi gereken içtihat aykırılığı olmadığına ve bu nedenle İçtihadı Birleştirme Kararı verilmesine yer bulunmadığına, 14.9.1981 gününde, iki aykırı oya karşı çoğunlukla karar verildi.