Mesajı Okuyun
Old 12-11-2010, 09:03   #763
halit pamuk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
İtiraz(lar)ım var:

- Yaşamımız aslında biz iki ayrı parça iken başlıyor. Öyle kaotik ki, hangi yumurta ve hangi spermin biz olduğu/olacağı baştan belli değil.

- Yaşamımızın ölümle bitip bitmediğini bile bilmiyoruz. Belki de iki parçanın birleşmesiyle biz oluştuğumuz gibi, ölüm dediğimiz olayda da biz başka birşeyle (örneğin toprakla) birleşip daha başka bir şey oluyoruz. Ya da olmuyoruz. Bu konuda tek bildiğimiz, bilmediğimiz.

- Hiçbirşey belirlenmemiştir. Tam tersine, rastlantısal değişimi (kaosu) yaşarız. "Özgür olduğumuz ve herşeyi yapabileceğimiz yalanı"na ben de inanmam ama ipleri başkasının elinde birer kukla olmadığımızı da bilirim. Asırlardır süren ve milyarlarca seçimden ve bunların birbiriyle etkileşiminden oluşan bir denizde yüzüyoruz. Ağzımıza, burnumuza su kaçmasına yol açan dalgaların bir kısmı bizim eserimiz. Başka bir deyişle, milyarlarca nefesin ve kesişimlerinin oluşturduğu hava akımları ile dolu bir uçurumdur düştüğümüz.

- Hayatta kalmalıyız ama güçlü olmak (gereği) niye? Neye, kime karşı güçlü? Fiziksel gücünü bile doğru kullanmayan biz insanlar, ne çok meraklıyız güce... Ne kadar "güçlü" olursak olalım, doğa ve az önce sözettiğim "denizin" dalgaları (ya da o uçurumdaki hava akımları) karşısında güçsüzüz. Bedensel olanın dışındaki güç de bizim uydurduğumuz ve sonra da uydurma olduğunu unutup inandığımız/taptığımız bir kavram.

- Dondurma neyse de, kadayıfın nesi güzel? Hem, rakıyı unutmuşsunuz.

- "Ancak asıl insanı insan yapan şey insanın bilmesi, anlaması, farketmesidir. Bunu da bilim sayesinde yapar." diye, sanki bilim bizim dışımızda oluşmuş/oluşturulmuş birşeymiş gibi yazmışsınız. Oysa bilim, anlamaya çalışmak demek zaten. Bize yararı da, olursa eğer, "bilen bilmeyene anlatsın" şeklinde işleyen bir süreçte...

- "Biz doğanın aynası" değil, parçasıyız.

(Devamı görüştüğümüzde... )


Devamla...

Dün gece Da Vinci diye bir kanalda bir belgesel seyrettim.

Dünya 100 kişiden oluşsa 40 kişi açlıkla burun buruna diyor. 70 kişi okuma yazma bilmiyor, diyor. Sadece bir kişi yüksek okul mezunu olur. Sadece bir kişinin evinde bilgisayar vardır.

Dünya ekonomisi katlanarak büyüse de dünya nimetlerinin paylaşımında inanılmaz adaletsizlik var... Güçlü olanlar güçsüz olanları sömürmeye devam ediyor.

Artık güç sadece bir ülkenin içindeki insanlar arasında değil; güçlü ülke ve güçlü sermayenin güçsüz ülkeyi sömürmesi üzerine kurulmuş...