Mesajı Okuyun
Old 12-10-2009, 18:33   #9
Av. Taner BAŞ

 
Varsayılan

Buket hanım sanırım davanız ile ilgili olarak buradaki tartışılması gerekli konu zamanaşımından önce; bozmadan sonra ıslah yapılıp yapılamayacağı hususudur.


YARGITAY
Hukuk Genel Kuruluesas No: 2006/9-21Karar No: 2006/72Tarih: 15.3.2006
  • ISLAH ( Tahkikata Tabi Davalarda Tahkikat Bitinceye Kadar Tahkikata Tabi Olmayan Davalarda Yargılamanın Sonuna Kadar Yapılabileceği - Bozmadan Sonra Islah Yapılamayacağı )
  • BOZMADAN SONRA ISLAH YAPILAMAYACAĞI ( Tahkikata Tabi Davalarda Tahkikat Bitinceye Kadar Tahkikata Tabi Olmayan Davalarda Yargılamanın Sonuna Kadar Yapılabileceği )
  • TAHKİKATA TABİ DAVALAR ( Tahkikat Bitinceye Kadar Islah Yapılabileceği - Bozmadan Sonra Islah Yapılamayacağı )
  • TAHKİKATA TABİ OLMAYAN DAVALAR ( Yargılamanın Sonuna Kadar Islah Yapılabileceği - Bozmadan Sonra Islah Yapılamayacağı )
ÖZET :
Islah, tahkikata tabi davalarda tahkikat bitinceye kadar, tahkikata tabi olmayan davalarda yargılamanın sonuna kadar yapılabilir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 04.02.1948 gün ve 10-3 sayılı kararı uyarınca, bozmadan sonra ıslah yapılabilmesi mümkün değildir. Mahkemece, açıklanan İBK kararına aykırı olarak bozma kararından sonraki ıslah dilekçesine itibar edilerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.

DAVA :
Taraflar arasındaki "izin ücretinden kaynaklanan alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 11. İş Mahkemesi’nce davanın kabulüne dair verilen 22.03.2005 gün ve 2004/1405-2005/104 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 14.04.2005 gün ve 2005/10939-13333 sayılı ilamı ile;
( ...Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 04.02.1948 tarih ve 10-3 sayılı kararı uyarınca bozmadan sonra ıslah yapılabilmesi mümkün değildir. Mahkemece anılan İçtihadı Birleştirme Kararı’na aykırı olarak, dairemizin bozma kararından sonra davacı tarafından verilen ıslah dilekçesine itibar edilmek suretiyle hüküm kurulması hatalıdır... )
Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden: Davalı vekili.
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR :
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 84. maddesine göre ıslahın; tahkikata tabi davalarda tahkikat bitinceye kadar, tahkikata tabi olmayan davalarda yargılamanın sonuna kadar yapılabileceği açıklanmıştır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 04/02/1948 tarih ve 1944/10 E., 1948/3 K. sayılı ilamında "...Islah, yasanın 84. maddesinin açık kuralı içinde soruşturma ve yargılama bitinceye kadar yapılabilip, Yargıtay’ca karar bozulduktan sonra bu yoldan yararlanmaya olanak yoktur" denilerek, kaide bu şekilde belirlenmiştir.
Anayasa Mahkemesi 20/07/1999 gün ve 1999/ 1 E., 1999/33 K. sayılı ilamında; sonuç olarak; 18/06/1927 günlü, 1086 sayılı "Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 87. maddesinin son tümcesinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir.
İptal edilen kısım son cümledir. "Müddei ıslah suretiyle müddeabihi tezyit edemez" amir hükmünü içermektedir.
Görüldüğü gibi bundan böyle şartlar el verdiği zaman miktar artırılabilecektir. Bu iptal kararı ıslahın diğer maddelerinde değişiklik yapmamıştır. Bu nedenle, yukarda bahsedilen Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı varlığını sürdürmektedir.
Bu görüşümüzü, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22/10/2003 gün ve 2003/9-596 E., 601 sayılı ilamıda "...bozmadan sonra ıslahla dahi dava sebebinin değiştirilmesinin olanaklı olmamasına göre, yerel mahkemenin davacının bozmadan sonra verdiği dilekçesini esas alarak davanın genel hükümlere dayalı tazminat davası olduğu yönündeki nitelendirmesi doğru olmadığından..." demek suretiyle teyit etmektedir.
Somut olayda; tüm deliller toplanmıştır. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Dava husumetten red edilmiştir. Dosya esas yönünden de karar vermeye hazırdır. Bilirkişi incelemesi yapılıp, miktar belirlendikten sonra, karar verilinceye kadar ıslah yapma imkanı da vardır. Bu imkan kullanılmamıştır. Tahkikat bitmiştir. Usul işlemleri tamamlanmıştır. Bozmadan sonra herhangi bir tahkikat da yapılmamıştır. Yapılan ıslahın açıklanan nedenlerle kabulü mümkün değildir. Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır

SONUÇ :
Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının özel daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 15.03.2006 gününde, oyçokluğu ile karar verildi.