Mesajı Okuyun
Old 22-09-2002, 14:54   #30
metin karadag

 
Varsayılan Üniversitelerimizin durumu ve hukuk eğitimi ya da hukuk eğitiminin durumu ve...

Değerli Arkadaşlar

Aşağıdaki yazının taraflı mı yoksa tarafsız mı yazılmış olduğunu bilmeksizin sadece kendinizce değerlendirmeniz amacıyla görüşlerinize sunuyorum.

Buradaki gecmiş yazılarımın birinde birleşik kaplardaki suyun seviyesinin eşitliği örneğini vererek;

bir yerde düzenli olarak göz yumulduğu için üretilen bir "yanlışlık alışkanlığı" varsa, bu yanlışlık alışkanlığı o yerdeki diğer konularda da "hukuki eşitini / benzerini" mutlaka yaratır demek istemistim...

Madem herşey gibi bizlerde birbirimize çok benziyoruz, o halde işe kendimizden baslayarak; sorunun hem kaynağı hem de sorunu çözecek olanın kendimiz olduğunun farkına bir an önce varalım...

Burada dile getirilen sorunlar ile başka yerde dile getirilenlerin arasında inanın hiçbir fark yok... Başka yerden gelmesi beklenen kurtarıcıların bile kurtarılmaya muhtaç olduğunu bu benzerliklerden anlayabilmemiz mümkün değil mi?

"Aynalar elimizdeee uzun ip belimizdeee..."

Sevgi ve Saygılarımla
Metin Karadag

////////

22 Eylül 2002 tarihli Hurriyet'ten

" Üniversitelerin bilim karnesi


Kamuran ZEREN

Uluslararasi Bilimsel Atif Endeksleri'ne göre Türkiye, bilimsel
makale sayisi itibariyla dünya 25'inciligine yükseldi. Bilim karnesi
en iyi iki üniversite Hacettepe ve Bilkent.

Ülkelerin bilimsel ve teknolojik geliskinligini ölçmenin en
önemli göstergelerinden biri olan ''Uluslararasi Bilimsel Atif
Endeksleri''ne giren bilimsel makale sayisi itibariyle, Türkiye,
dünya 25'ncisi oldu. Fen bilimleri alaninda uluslararasi düzeyde
kabul gören hakemli bilimsel dergileri kapsayan, Science Citation
Index'de (SCI) yer alan makale sayisina göre belirlenen dünya
siralamasinda 1985'te 43'üncü sirada olan Türkiye, 1995'te 34, 2001
yilinda ise 25'nci siraya yükseldi. Ancak AB ve AB'ye aday ülkeler
arasinda hala en altta yer aliyor. Türk üniversiteleri bu
basarilariyla Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu'nun 3 Subat 1993
tarihinde açikladigi 10 yillik hedefi de asmis oldu. O dönemde 37.
sirada bulunan Türkiye'nin, evrensel bilime katki açisindan dünya
siralamasindaki yerinin yedi basamak yükselerek 30. siraya çikmasini
öngören on yillik hedef sadece yedi yilda, üstelik de asilarak
gerçeklestirilmis oldu. Türkiyenin bu basarisinda en büyük rolü ise
Ankara Üniversiteleri oynadi. Uluslararasi hakemli dergilerde
yayinlanan ve dünya bilim adamlarinin atif yaptigi ''Türk bilim
adami'' imzali her 100 makaleden 35'i Ankara, 22'si Istanbul
üniversitelerinden çikiyor.

TOP 10 IÇIN IKI AYRI YÖNTEM

Hürriyet, 2001 yili fen bilimleri veri tabani SCI- Expanded ile
sosyal bilimler veri tabani SSCI- Expanded endekslerinde yayinlanan
ve dünya bilim adamlarinin atif yaptigi Türk bilim adami imzali
makale sayilarina dayanarak, üniversitelerin Top 10 listesini
hazirladi. Bu listelerin hazirlanmasinda iki ayri yol izlendi.
Birincisinde ögretim üyeleri sayisi dikkate alinmadan, niceliksel bir
yaklasimla, yalnizca üniversitelerin toplam yayin sayisi esas alindi.
Ikincisinde ise niteliksel bir yaklasim izlendi ve üniversitelerin
ögretim üyesi sayisi ile yayin sayisi arasindaki oran hesaplandi. Bir
baska deyisle, bir üniversitede her ögretim üyesi basina uluslararasi
endekslere giren kaç yayin yapiliyor? sorusuna yanit arandi.

BASARIYA ANKARA DAMGASI

2001 yilinda SCI uluslararasi endekslerinde ''Türk bilim
adami'' imzali toplam 7 bin 543, SSCI'nda ise toplam 353 bilimsel
makale-yazi yayimlandi. Bunlarin 2 bin 778'i Ankara'daki 8
üniversiteye, 1.780'i ise Istanbul'daki 20 üniversiteye ait.

DEVLET ÜNIVERSITELERINDE DURUM

Türkiye'deki belli basli devlet üniversitelerinin önemli bir
bölümü toplam yayin sayisinda üretken gözükmekle birlikte, ögretim
üyesi basina düsen yayin sayisi esas alindiginda orta siralara
düsüyorlar. Örnegin, 1.000 ögretim üyesi olan bir devlet
üniversitesinde yilda uluslararasi endekse giren yalnizca 250 yayin
üretiliyorsa, bundan o üniversitede her 4 hocadan yalnizca birinin bu
nitelikte yayin yaptigi anlasiliyor.

TOPLAMDA DEVLET ÜNIVERSITELERI AGIRLIGI

Ancak devlet üniversiteleri Türkiye'nin toplam yayin sayisinin
artmasinda ve Türkiye'nin dünya siralamasindaki yerinin yükselmesinde
yine de önemli bir rol oynuyorlar. Türkiye'nin 2001 yilinda
uluslararasi endekslere soktugu toplam 7916 yayinin yüzde 11'ini tek
basina Hacettepe Üniversitesi (940 yayin) karsiliyor. Bu toplamda
Ankara Üniversitesi 629 yayinla yüzde 7.9, Istanbul Üniversitesi 594
yayinla yüzde 7.5, ODTÜ 516 yayinla yüzde 6.5., ITÜ ise 472 yüzde
5.9'luk bir orana sahipler.

SOSYAL VE KÜLTÜR-SANAT YERINDE SAYIYOR

Uluslararasi atif endekslerine baktigimizda üniversitelerimizin
fen bilimleri alanindaki basarilarini, sosyal bilimler ve
kültür-sanat alaninda göremiyoruz. Her iki alanda da Türk
üniversitelerinin yaptiklari yayinlar anlamli sayilara ulasamiyor.
Türkiye, fen bilimleri alanindaki uluslararasi siralamada dünya
25'incisi olurken, sosyal bilimler alaninda 30'unculuga düsüyor.
Kültür-sanat alanindaki siralamada ise 36'inci geliyor. Her iki
alanda da Türkiye'nin en basarili üniversitesi olarak karsimiza
Bilkent üniversitesi çikiyor. Bilkent, gerek yayin sayisi, gerek
yayin sayisinin ögretim üyesine oranlamasinda birinciligi baska
hiçbir üniversiteye kaptirmiyor.

Yayin sayisinda Hacettepe birinci

Niceliksel yöntemde Hacettepe Üniversitesi gerek fen gerek
sosyal bilimler alaninda toplam 940 yayinla ilk sirada yer aldi.
Hacettepe'yi 629 yayinla Ankara Üniversitesi ve 594 yayinla Istanbul
Üniversitesi izledi. Bu kategoride agirligi devlet üniversiteleri
olusturdu. Buna karsilik ''niteliksel'' yaklasimda, ODTÜ, Bogaziçi,
ITÜ gibi istisnalar disinda farkli sonuçlar ortaya çikti ve vakif
üniversitelerinin agirligi artti. Ancak fen alanindaki yayin, ögretim
üyesi sayisi ile oranlandiginda devlet üniversitesi olan Hacettepe
yine birinci oldu. Hacettepe, fen alanindaki üstünlügünü büyük ölçüde
tip alandaki gücünden aliyor.

Nitelik siralamasinda Bilkent basta

Sosyal bilimler alaninda ögretim üyesi basina düsen yayin
oranina bakildiginda Türkiye birinciligi Bilkent'te. Fen ve sosyal
bilimler alanindaki toplam yayin sayisi, ögretim üyesi sayisina
oranlandiginda ortaya çikan hoca basina basina düsen yayin sayisinda
Bilkent en üst basamakta yer aliyor. Bilkent Üniversitesi'nde 2001
yilinda görev yapan doktorali 244 ögretim üyesi, uluslararasi
endekslere giren toplam 196 yayina imza atmis. Bundan Bilkent'teki
her 10 ögretim üyesinden yaklasik 8'inin bir uluslararasi yayina imza
attigi sonucu çikiyor.

Fende yine Hacettepe

Uluslararasi atif indekslerine göre, 2001'de fen bilimleri
alaninda yapilan yayinlarda sayisal üstünlük Hacettepe
Üniversitesi'nde. Bu alandaki yayin sayisi ögretim üyesi sayisi ile
oranlandiginda da Hacettepe yine birinci geliyor.

Sosyalde yine Bilkent

Sosyal bilimlerde Bilkent hem sayisal olarak, hem de ögretim
üyesi basina düsen yayin oraninda Türkiye birincisi. Fen ve sosyal
bilimler alanindaki yayinlarin toplami alindiginda Hacettepe birinci
gelirken, ögretim üyesi basina düsen toplam yayin sayisinda Bilkent
yine en üst siraya çikiyor

Kültür sanatta 9 üniversite

2001'de uluslararasi sanat-kültür endeksine girebilen yalnizca
9 Türk üniversitesi var. Siralamasi söyle: 1. Bilkent (16 yayin), 2.
Bogaziçi (5), 3. ODTÜ (3), 4. Yildiz Teknik (3), 5. Ankara (1), 6.
ITÜ (1), 7. Istanbul (1), 8. Marmara (1), 9. Erciyes (1)

HACETTEPE ÜNIVERSITESI REKTÖRÜ PROF. ÖZGEN

Basarinin arkasinda hocalar arasindaki tatli rekabet var

Fen bilimleri alaninda uluslararasi endekslere giren yayinlarda
birinciligi yillardir elinden kaptirmayan Hacettepe Üniversitesi'nin
Rektörü Prof. Tunçalp Özgen'e göre, bu basarinin arkasinda
üniversitenin, kurulusundan bu yana arastirma yapmayi ve bu
arastirmalari yurtdisinda kaliteli ve bütün dünyanin sayginligini
kazanmis bilim dergilerinde yayinlamayi kurumsal bir hedef seçmis
olmasi geliyor. Türkiye'nin önde gelen beyin cerrahlari arasinda yer
alan Prof. Özgen, ''Ögretim elemanlarimiz arasinda kimin daha çok
yayin yapacagi, kimin yaptigi yayina daha çok atif alacagi konusunda
her zaman tatli bir yaris olagelmistir'' diyor. Rektöre göre, bir
diger önemli faktör, üniversitede akademik kadrolara yapilan
atamalarda, örnegin doçentlik, profesörlük kadrolarina yükselmede,
yayin yapmanin temel kriterlerden biri olmasi. Prof. Özgen, 2002
yilinda arastirmalara 19 trilyon kaynak ayirdiklarini söylüyor.
''Diger ülkeleri inceledigimizde, ileri ülkeler, örnegin Almanya,
ABD, Fransa ve Japonya gayri safi milli hasilalarinin (GSMH) ortalama
yüzde 2.2-2,8'ini arastirmaya verirken ve bir milyon nüfusta yaklasik
3000-5000 arastirmaci bulunurken, Türkiye'de gayri safi milli
hasilasinin (GSMH) yüzde 0.45'i arastirmaya ayriliyor. Bir milyon
kiside sadece 291 arastirmaci bulunmaktadir.'' Yine bu ülkelerde,
üniversitelerde yapilan arastirma ortalama yüzde 0-80 oraninda özel
sektör tarafindan destekleniyor, devletin katkisi yüzde 20-40
arasinda kaliyor. Oysa, ülkemizde durum bunun tam tersi. Özel
sektörün katkisi yüzde 20'nin altinda ve arastirmalar çogunluk devlet
olanaklari ile ve yine devlet üniversitelerinde yürütülüyor.

BILKENT ÜNIVERSITESI REKTÖRÜ PROF. DOGRAMACI

Basarinin temelinde tersine beyin göçü yatiyor

Sosyal bilimler ile sanat ve kültür alanlarinda, uluslararasi
endekslere giren yayin sayisi bakimindan Türkiye birinciligini elinde
tutan Bilkent Üniversitesi'nin Rektörü Prof. Dr. Ali Dogramaci'ya
göre, basarinin temelinde yatan en önemli faktör, Bilkent'in misyonu
diye tanimladigi, tersine çevrilen beyin göçü. Prof. Dogramaci bu
misyonu söyle anlatiyor. ''Alanlarinda iyi olanlar, disarda is
bulanlardir ve onlari geri getirmek zordur. Bilkent'li ögretim
üyelerinin dörtte üçünden fazlasi, yurtdisinda iken, Bilkent'te
çalismak üzere Türkiye'ye dönmüs hocalardan olusmaktadir. Iste, o
beyin göçünü geri çevirmek, onlarin Türkiye'de genç nesilleri
yetistirmesini saglamak da, Bilkent'in misyonudur.'' Prof. Dogramaci,
ayrica, bilim üreten insanlarin bilimi ögretmeleri ile daha farkli
bir egitim ortami olustugunu vurgulayarak, ''Türkiye'deki hocalar,
bilim üretimine daha çok girdikçe, onlardan ders alan ögrencilerin de
daha iyi yetismeleri mümkün olacak'' diye konusuyor. Türkiye'nin fen
bilimleri alanindaki basarisinin sosyal bilimler alanina yansimasinin
da en büyük dilegi oldugunu ifade eden Prof. Dogramaci, söyle
konusuyor: ''Iktisatta ve sosyal bilimlerde Türkiye'nin ilerlemesi
için daha uzun bir yolumuz var. Bugün ekonomik ve sosyal
sorunlarimizi düsündügümüz zaman, bu konunun önemi kendini
gösteriyor. Dünyada gelismeleri takip eden kimseler, bu konuda katki
yapan kimselerdir. Ülkemizin bu sahalarda da büyük atilimlar
yapmasini diliyoruz.''

Karneler uluslararasi kriterlerle hazirlandi

WEB OF SCIENCE

Hürriyet, Türkiye'deki üniversitelerin bilimsel
üretkenliklerini degerlendirirken, atif indekslerinin internet
üzerinden taranabilmesine olanak saglayan WEB of Science sitesini
referans aldi.

Bu sitedeki verilerin Türk üniversitelerine dagilimi, TÜBITAK'a
bagli Ulakbilim biriminin internet sitesinde yer aliyor.

Web of Science, fen bilimleri alanindaki ''Science Citation
Index Expanded'' (SCI-EXPANDED), sosyal bilimler alanindaki ''Social
Sciences Citation Index'' (SSCI) ve sanat ve kültür alanindaki ''Arts
& Humanities Citation Index'' (A&HCI) kategorilerini kapsiyor.

SCI-EXPANDED NEDIR?

Science Citation Index Expanded (SCI-EXPANDED), fen bilimleri
alaninda, çoklu disipline dayali bir bilgi bankasi. SCI-Expanded, 164
bilimsel disiplinde indekslenen 5 bin 325 dergiye dayali 17 milyon
makale-yazi içeriyor.

1945'ten bugüne kadar yayimlanan makaleleri içeren bu indekse,
haftada ortalama 17 bin 750 yeni makale, 362 bin yeni atif, patentler
için de 775 yeni atif ekleniyor.

Fen bilimleri alinti indeksi SCI kapsamindaki disiplinlerden
bazilari söyle: Astronomi, Bilgisayar, Bitki Bilim, Biyoloji,
Biyokimya, Biyoteknoloji, Eczacilik, Fizik, Hayvan Bilimleri, Kimya,
Matematik, Nöroloji, Tarim, Pediatri, Psikiyatri, Onkoloji, Tip,
Veterinerlik, Pediatri, Bitki Kimyasi Bilimleri, Farmokoloji,
Biyoteknoloji Fizigi, Psikiyatri, Hayvan Hastaliklari, Hayvan
Ilaçlari.

SSCI NEDIR?

Social Sciences Citation Index (SSCI), sosyal bilimler alaninda
çoklu disiplinlere dayali yazilarin bulundugu literatürleri de içeren
bir bilgi bankasi. SSCI, 50 bilimsel disiplinde indekslenen bin 725
dergiye dayali 3 milyon makale-yazi içeriyor.

Genisletilmis SCI ile 1956'dan bu yana mevcut bilgi ve geçmis
olaylara ulasilabiliyor. Bu bankaya, haftada 2 bin 800 yeni kayit,
yaklasik 50 bin yeni atif bilgileri giriliyor.

Sosyal bilimler alinti indeksi SSCI kapsamindaki disiplinlerden
bazilari söyle: Antropoloji, Siyaset Bilimi, Tarih, Toplum Sagligi,
Endüstriyel Iliskiler, Enformasyon Bilimi, Kütüphane Bilimi,
Toplumsal Çalisma, Kanun Sosyolojisi, Dil Bilimi, Felsefe, Kent
Çalismalari, Psikoloji - Kadin Çalismalari, Dil Bilimleri, Endüstri
Iliskileri, Hukuk, Sosyoloji.

AHCI NEDIR?

Arts and Humanities Citation Index (AHCI), sanat ve kültür
alaninda çoklu disiplinlere dayali yazilarin bulundugu bir bilgi
bankasi.

Bu indekste, sanat ve kültür alaninda dünyanin önde gelen 1.144
dergisi esas aliniyor. Ayrica bilim ve sosyal endekslerinde yer alan
dergilerde yer alan kültür-sanatla ilgili yazilari da degerlendirmeye
aliyor.

Genisletilmis AHCI indeksi ile 1975'ten bu yana mevcut bilgiler
ve geçmis olaylara ulasilabiliyor. Haftada ortalama 2 bin 250 yeni
kayit giren bu indeks, halen 2.5 milyon toplam kayit içeriyor.

Sanat ve insanlik ile ilgili alinti indeksi AHCI kapsamindaki
bazi mevcut disiplinler ise söyle: Arkeoloji, Dil Bilimi, Mimari,
Edebiyat Elestileri-Yazilari, Sanat Literatürü, Asya Çalismalari,
Müzik, Klasik Felsefe, Dans, Siir, Folklor, Radyo, Televizyon, Film,
Tiyatro.

Bilimde Türkiye ve AB

AB SIRALAMASINDA SONUNCUYUZ

Türkiye ile AB ülkeleri ve aday ülkelerin, 2001 yili
uluslararasi atif endekslerinde yer alan bilimsel yayin sayilari,
nüfuslari ve bilimsel yayin basina düsen kisi sayisini gösteren tablo
ilginç sonuçlar ortaya koyuyor.

Buna göre, Türkiye ilk bakista Portekiz, Yunanistan, Irlanda ve
Lüksemburg'un önüne geçiyor. Ancak üniversite sayisi ve nüfus faktörü
dikkate alindiginda Türkiye oldukça gerilere düsüyor. Örnegin,
yaklasik 5 milyon nüfuslu Finlandiya'da bir yilda 8.330 bilimsel
yayina imza atilirken, 67 milyon nüfuslu Türkiye'de ancak 7.543 yayin
üretiliyor.

NEREDEN NEREYE?

Türkiye, AB ve aday ülkelerin gerisinde olsa da, yine de geride
biraktigimiz 17 yil içinde önemli bir siçrama gösterdi.

Uluslararasi atif endekslerinde yayimlanan Türkiye kaynakli
yayin sayisini gösteren tablo, bu yükselisi çarpici bir sekilde
gözler önüne seriyor.

TÜRKIYE VE AB ADAYI ÜLKELER

Türkiye, çogu 2004 yilinda tam üyelik statüsü kazanacak olan AB
aday ülkeleri ile nüfus faktörü dikkate alinarak kiyaslandiginda,
üretkenlikte adaylarin hemen hemen hepsinden geri kaldigi ortaya
çikiyor. Türkiye, yalnizca Litvanya ve Romanya'yi geride
birakabiliyor. Kibris Rum Yönetimi de bilimsel üretkenlikte
Türkiye'yi geçen ülkeler arasinda. "