Mesajı Okuyun
Old 05-05-2008, 07:30   #8
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Merhaba

Sn.Katılımcı

Yasaların uluslararası sözleşmelere aykırılığı sorununa dikkat çeken mesajınız için teşekkür ediyorum.

Ailenin Korunmasına Dair Kanun ve yönetmelik gerçekten de ancak evlililik bağı içinde olan aile bireylerini koruma konusunda düzenleme yapmıştır.

Oysa bu yasanın çıkış gerekcesi diğer ülkelerde olduğu gibi Türkiye'de de aile içi şiddetin mağdurlarının kadın olması nedeniyle kadınları şiddetten korumayı amaçlamaktadır.

Yasakoyucu sadece evli olan kadınların şiddete maruz kaldığını kabul etmiş ve evli kadınlarla evli olmayan kadınlar ararsında ayrımcılık ve eşitsizlik yaratmıştır.

Peki yasada ayrımcılık var ise ne yapılmalıdır?

Anayasa md.90/son 'a göre,uluslararası sözleşmeler iç hukuk normu niteliğindedir ve Anayasa'ya aykırılığı dahi ileri sürülemez.Eğer yasa ile sözleşme hükümleri çatışacak olur ise sözleşme hükümleri uygulanır.

Taraf olduğumuz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde ve Kadınların evrensel hak bildirgesi dediğimiz Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesine göre ayrımcılık yasaktır.

Sözleşme hükümlerine aykırı biçimde yasada ayrımcılık yapılıyorsa hakim Anayasa 90/son gereğince yasayı sözleşmeler işığında değerlendirecek ve ve sözleşmeye uygun bir karar oluşturacaktır.

Nitekim bu konuda Kadıköy ve Anakara Aile Mahkemeleri evli olmadığı halde şiddete maruz kalan kadınların temel insan haklarını gözeterek koruma kararı vermişlerdir.

Yasalardaki eksiklik ve yanlışlıklar sözleşmelerin ruhuna aykırı ise,sözleşme öncelikle ve doğrudan uygulanmalıdır.