Mesajı Okuyun
Old 08-03-2018, 08:23   #2
Dilan Kartal

 
Varsayılan

Yargıtay 4. H.D. 2002/10881 E. 2003/1957 K. 27.02.2003 tarihli kararında: "... Somut olayda dava konusu tomruklar üzerine konulan ihtiyati tedbir kararının infazında icra müdürü infaz memuru olarak TAYİN EDİLMİŞTİR. İcra müdürü de malların Belediye Garajında yediemine teslimine KARAR VERMİŞTİR. Tomruklar uzun süre açık havada uygun olmayan şartlarda saklandığı için renklerinde koyulaşma, gövdelerde çatlaklar oluşarak tomruk vasfını kaybetmeye başlayınca, davacı taraf 5.1.2000 tarihinde icra müdürüne başvurarak tomrukların bozulmaya yüz tuttuğundan satılarak bedelinin mahkeme veznesine depo edilmesini istediği halde, icra müdürünce "malların satışının yapılıp yapılamayacağı hususunda karar verilmek üzere" dosya İcra Tetkik Mercii HAKİMLİĞİNE GÖNDERİLMİŞTİR. Bu yazıya İcra Tetkik Mercii tarafından " dosyanın reddi hakim talebi nedeniyle Asliye Ceza Mahkemesinde bulunması, dosya gelene kadar işlem yapılamayacağı, daha sonra işlem yapılmak üzere dosyanın teslim alındığı" şeklinde cevap verilmiş ancak daha sonra yazının akibeti icra MÜDÜRÜNCE ARAŞTIRILMAMIŞTIR. Bu başvurudan sonuç alamayan davacı taraf bu kez 20.05.2000 tarihinde yine aynı talebi tekrarlamış, icra müdürünce "tedbirli malların satışının yetkisi dışında olduğundan bahisle" İSTEM REDDEDİLMİŞTİR. İcra müdürünün bu istemler karşısında tedbir konusu tomrukların izlenmesinde ve istemlerin yerine getirilmesinde üzerine düşen görevi yapmadığı, ilk satış talebi konusunda yazışmaların akıbetini araştırmadığı, ikinci istem konusunda ise muhafaza tedbiri almadığı gibi, bu istemi yargılamayı yapan mahkemeye intikal ettirmemesinde de kusurlu bulunduğu anlaşıldığından, davalı idarenin sorumluluğu yönünde hüküm kurmak ve tarafların delileri değerlendirilmek suretiyle zararın kapsamını belirleyip uygun miktar tazminata hükmetmek gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden kararın BOZULMASI GEREKMİŞTİR." denilmiştir. Bu karardan bahisle mallar yediemine teslim edildikten sonra İİK.358 VE TCK 289 maddeleri gereğince sorumluluk yediemine ait olacaktır. Ancak mallara yönelik icra müdürüne yönelik bir talep mevcutsa ve aksatılmışsa veya sorun malların tesliminden kaynaklanıyorsa icra müdürünün dolayısıyla da devletin sorumluluğuna gidilebileceği kanaatindeyim.