Mesajı Okuyun
Old 03-11-2009, 14:50   #13
Av. Taner BAŞ

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ

Esas No.
2007/5147
Karar No.
2008/1302
Tarihi
07.02.2008

İLGİLİ MEVZUAT
4721-TÜRK MEDENİ KANUNU (MK)/24

KAVRAMLAR
BOŞANMA DAVASINDA TARAF BEYANLARI
HAKSIZ EYLEM NEDENİYLE KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI
ZİNA İDDİASI

ÖZET
BOŞANMA DAVASINA İLİŞKİN DİLEKÇEDE YER ALAN VE DİĞER TARAFIN ZİNA YAPTIĞINI İLİŞKİN BEYANLAR İDDİA VE SAVUNMA SINIRLARI İÇİNDE KALAN AÇIKLAMALAR OLUP, SÖZ KONUSU BEYANLARIN KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR

Davacı Sevim vekili avukat tarafından, davalı Zeynel aleyhine 29/08/2002 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 23/11/2006 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR : Dava, haksız eylem nedeniyle kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu iddiasından doğan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş, kararı davalı taraf temyiz etmiştir.
Davacı, davalının daha önce aralarında görülen boşanma davasındaki dava dilekçesinde, aralarında davacının yurtdışında doğup büyüyenler gibi serbest hareket etmesinden kaynaklanan geçimsizlik bulunduğunu belirttiği "benden sana aile olmaz, git başının çaresine bak" biçiminde haber yolladığını ileri sürerek boşanma nedenlerini açıkladığı, ayrıca yargılama sırasında tanık beyanlarına karşı diyeceği sorulan davalının "ben 62 yaşındayım, bugüne kadar geçinip de şimdi ayrılmak istiyorsam bunun mutlaka bir sebebi vardır, ben davalının zina yaptığına bizzat şahit olduğum için bu davayı açtım" biçiminde açıklamalarda bulunduğunu, bu şekilde kendisini asılsız biçimde zina yapmakla suçlamasının kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu ileri sürerek manevi tazminat istemektedir.
Dava konusu edilen sözlerin boşanma davasına ilişkin dilekçede yer alan dava sebebinin diğer bir anlatımla iddianın kanıtlanması amacıyla söylendiği, iddia ve savunma sınırları içinde kaldığı anlaşılmış olup davacının kişilik haklarına saldırı olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Bu itibarla davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 07.02.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.