sevgili ege,
her secim elbette bir kaybedistir, avukat olmayi secmek, doktor olma sansini kaybetmektir, bu aksam balik yemeyi secmek, yogurtlu ispanak yeme sansini kaybetmektir, trt1 deki filmi izlemeyi secmek, kanal d de oynayan bes oskarlı filmi izleme sansini kaybetmektir, secilen digerini elemeyi gerektirir, gorece olarak da tercih edilmeyen kaybedilendir
bu gercegi sevgi/insan secimi olarak ya da dile getirdigin gibi; duyguyu matematige indirgemek olarak anlatmamis zaten ahmet altan da.. korkularinizla yasayip hayati iskalayacak, herseyi kaybetmeyi mi tercih edeceksiniz, yoksa gerekirse aciyi, yaralanmayi da goze alarak kazanmayi mi tercih edeceksiniz diyor
bir elde ask, diger elde aci var diyor
guzel soyluyor
kaybettiklerimiz ve kazandiklarimizin muhasebesini yapmak konusuna gelince; buna hayat muhasebesi de diyebiliriz, ya da oznel yolculuk da. bu yolculugun zararli olduguna inanmiyorum, aksine olmasi gereken bana gore.. hayatin getirdiklerini oldugu gibi sevebilmeye evet, ama hayatin getirdiklerini oldugu gibi kabullenmeye hayir diyecegim. benimsemedigimiz kabullenemeyecegimiz hic bir durumu sirf hayat bize getirdi diye kabullenmek zorunda degiliz, sectigimiz ve mucadele ettigimiz muddetce ben olabilir, benligimizi koruyabiliriz
aslinda ozde farkli dusunmedigimizi saniyorum, kelimeler zaman zaman ayri dusuruyor insanlari belki de
sevgilerimle
şehper