Mesajı Okuyun
Old 06-02-2010, 21:25   #4
avukatselvi

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 1992/2-543
K. 1992/635
T. 4.11.1992
• BABALIK DAVASI ( Hak düşürücü süreler )
• HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE ( Babalık davası )
743/m.295,296
2.5.1960 gün 5/8 Sa.Ya.İç.Bi.Ka.
ÖZET:Evlilik dışında doğan çocuğun anası, babanın hükmen tayini için dava açabileceği gibi, çocuğun da dava açma hakkı vardır.

Dava, çocuk doğmadan evvel veya doğumdan itibaren nihayet bir sene içinde açılabilir.

Dava, ana tarafından açılmış ise bir senelik süre doğum tari hinden, çocuk adına kayyum tarafından açılan davada ise kayyumun atanma tarihinden itibaren başlar. Şayet çocuk için kayyum tayin edilnıemiş ise çocuk reşit olduğu tarihten itibaren bir yıl içinde babalık davasını kendisi açabilir.

Kanunda gösterilen bu süreler hak düşürücü sürelerdir. Niteliği itibariyle Kamu düzenini ilgilendirdiğinden hâkim tarafından resen araştırılması ve uygulanması gerekir.

DAVA VE KARAR : Taraflar arasındaki "babalığın hükmen tayini" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 31.12.1991 gün ve 1989/2431991/906 sayılı kararın incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine;

Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 14.4.1992 gün ve 21684345 sayılı ilâmı:

( ... Evlilik dışında doğan çocuğun anası babanın hükmen tayini için dava açabileceği gibi çocuğunda dava açma hakkı vardır ( M.K. 295 ).

Dava, çocuk doğmadan evvel veya doğumdan itibaren nihayet bir sene içinde açabilir ( MK.296 ).

Dava ana tarafından açılmış ise bir senelik süre doğum tarihinde, çocuk adına kayyum tarafından açılan davada ise kayyumun atanma tarihinden itibaren başlar ( 2.5.1960 gün ve 5/8 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ).

Şayet çocuk için kayyum tayin edilmemiş ise çocuk reşit olduğu tarihten itibaren bir yıl içinde babalık davasını kendisi açabilir.

Kanunda gösterilen bu süreler hak düşürücü sürelerdir. Niteliği itibariyle Kamu, düzenini ilgilendirdiğinden hâkim tarafından re'sen ( kendiliğinden ) araştınlması ve uygulanması gerekir.

Olayımızda küçüğe 28.12.1987 tarihinde kayyum tayin edilmiş, dava ise kayyum tarafından bir yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra, 15.3.1989 tarihinde açılmıştır. Bu tarihlerde taraflar arasında uyuşmazlık yoktur. O halde davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı sebep ve düşüncelerle babalığa hükmedilmesi usul ve Kanuna aykırıdır... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Taratiann karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle babalığının hükmen tayini istenen Mehmet Kavun'cunun, kayden evlı olması bir yana, küçüğün annesi tarafindan aleyhine açılıp bilahare feragat edilen babalık davasma da açıkça karşı çıkması karşısmda olayda M.K.nun 249 cu maddesinin uygulama yeri bulunmadığına göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve Yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı ( BOZULMASINA ) oybirliği ile karar verildi.



Aslında kayyım atanması ile çocuk adına kayyımın açabileceği dava süresi başlamış oluyor. m 298 de buna olanak sağlıyor kanımca.