Alıntı: Beraat edince ''Mahkeme AB baskısı altındaydı'' derler. Suçlu bulununca ''Demekrasi yok'' derler. Bu Avrupa Birliğini sindiremiyorum ben ...... Bir başka konu: mahkeme sonrası Avukatların üzerinde cübbelerle tekme tokat kavga etmesi ne derece doğru o ayrı konu...

Sn.Nebi;
Doğru söze "DOĞRU SÖZ" denir elbet.. Fikirlerinize ben de katılıyorum

Elif Şafak'ın kitabının okunmadığı yönündeki eleştirilere gelince;

Elif Şafak'ın kitabını İLLAKİ OKUMAK GİBİ bir zorunluluğumuz mu var? Hem Elif Şafak benim yazılarımı okuyor muymuş? Ne diye O'nun kitabını okuyacakmışım?

Burada konu edilen TCK.m.301 hükmü..
Elif Şafak yargılanmış.. Beraat etmiş.. Tamam.. Eğer iddianız Elif Şafak "Türklüğe hakaret etmedi.." biçiminde ise bunu mahkeme de doğruladı. Demekki TCK.m.301 hükmü hiç de öyle iddia edildiği gibi kişi özgürlüklerini ortadan kaldıran bir madde değilmiş.. Bunun yanında yargıçlarımızın da bu maddeyi özgürlükleri ortadan kaldırmayacak biçimde anladıkları da ortaya çıktı. Daha istenen ne? Neden hala TCK.m.301 hükmünün kaldırılmasında ısrarcı davranılıyor? Kaldırılmasını istemekteki amaç ne?

Gerçekte tartışılması gereken bir başka dava var..
Muazzez İlmiye Çığ hakkında da TCK.m.216 ve 125. maddelerine dayalı dava açıldı. Kimse farketmedi bile.. Çünkü sansasyonel değil!! Çünkü devleti tartışmadı.. İlim yaptı.. Neden tartışılsın ki(!)?
Asıl üzücü durum bu olsa gerek..

Saygılarımla..